22. Hukuk Dairesi 2017/492 E. , 2017/1073 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin haklı olmayan sebeple 24.12.2015 tarihinde feshedildiğini berilterek, feshin geçersizliğine ve müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 24.12.2015 tarihinden itibaren devamsızlık yaptığını, davet edilmesine rağmen işe gelmediğini, iş sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle 18.02.2016 tarihinde feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin 18.02.2016 tarihinde feshedildiği, davacı işçinin iş sözleşmesi sona ermeden 18.01.2016 tarihinde dava açması sebebiyle dava açmakta hukuki yarar bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, davacı işçi, iş sözleşmesinin sebep gösterilmeden 24.12.2015 tarihinde feshedildiğini iddia etmiştir. Davalı işveren ise, davacının 24.12.2015 tarihinden itibaren devamsızlık yaptığını, işe davet edilmesine rağmen gelmediğini, iş sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle 18.02.2016 tarihinde feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından 18.02.2016 tarihinde feshedildiği, davacı işçinin iş sözleşmesi sona ermeden 18.01.2016 tarihinde dava açması sebebiyle dava açmakta hukuki yarar bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı işçi iş sözleşmesinin 24.12.2015 tarihinde feshedildiğini beyan ederken, davalı işveren ise aynı tarihte davacının işe gelmediğini savunmaktadır. Bu durumda tarafların fesih hususunda iradeleri birleşmektedir. Dosya kapsamı, taraf anlatımları ve tanık beyanından davacının iş sözleşmesinin 24.12.2015 tarihinde davalı işveren tarafından feshedildiği, işverenin haklı veya geçerli sebeple fesih yaptığını ispatlayamadığı anlaşılmıştır. Bu durum karşısında, mahkemece işe iade talebinin kabulü gerekirken yazılı şekilde reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
...-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacınm kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih sebebi ve kıdemi dikkate alınarak dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 31,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2,20 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre ....980,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 156,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 26.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.