Haberleşmenin gizliliğini ihlal - Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması - - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/42 Esas 2018/5567 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Haberleşmenin gizliliğini ihlal, Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması,
Hüküm : Sanık ... hakkında haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan beraat,
Sanık ... hakkında kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan CMK’nın 223/3-d maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına dair

Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan sanık ...’in beraatine ilişkin hüküm ile kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan sanık ... hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 10/06/2014 gün ve 2013/834 Esas, 2014/321 sayılı kararında belirtildiği üzere, 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 3. ve 9. maddeleri uyarınca mahalli Cumhuriyet savcılarının, duruşmalarına iştirak etmedikleri Asliye Ceza Mahkemesi kararlarına karşı, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesinin 3. fıkrası kıyasen uygulanmak suretiyle, tefhim tarihinden itibaren bir ay içinde temyiz kanun yoluna başvurabilecekleri, temyiz süresinin görüldü ile değil tefhimle başlayacağı, 26/06/2015 tarihinde verilen hükme karşı 15/07/2015 tarihinde yapılan temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede:
Mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak
Sanık ...’nın dayısı olan diğer sanık ...’in boşanma aşamasında olduğu katılan ...’in konuşmalarını kaydettiği, daha sonra sanık ...’in bu kayıtları katılan ile aralarında devam eden nafaka davasına sunması şeklinde gerçekleştiği kabul edilen olayda, dosya arasında bulunan konuşmalara ilişkin CD’nin uzman bir kriminal ses laboratuvarına gönderilip, konuşmaların yüz yüze mi yoksa telefon gibi herhangi vasıta bir aletle mi yapılıp yapılmadığının da tespit edilerek konuşmaların dökümünün yaptırılması, dökümü yaptırılan konuşmaların Türkçe dışında bir dil ile yapıldığının tespit edilmesi durumunda çevirisinin de yapılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.