1. Hukuk Dairesi 2015/5655 E. , 2017/7192 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, yöneticisi olduğu kat irtifakı kurulu 1781 ada 3 parsel sayılı taşınmazda bulunan binanın davalı müteahhit tarafından inşa edildiğini, ancak davalının kendisine düşen bağımsız bölümleri sattıktan sonra kaçak bir kat daha yaptığını, kat maliklerinden aldığı muvafakatname ile tadilat projesi yaptırıp ruhsat aldığını, bilahare ortak alanı kiraya verdiğini, kira bedelinin tahsili için ... 23. Noterliği"nin 16.01.2012 tarih ve 936 yevmiye nolu ihtarnamesi ile sonuç alınamaması üzerine Ümraniye 2. İcra Müdürlüğü"nün 2012/4029 Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu, davalının yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabul edilerek itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davanın 28.11.2013 tarihinde ... ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, anılan mahkemece Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesi"nin görevli olduğu gerekçesiyle ile görevsizlik kararı verildiği, davacı talebi üzerine dosyanın görevli sulh hukuk mahkemesine gönderildiği, ne var ki uyuşmazlığın ortak alana ilişkin ecrimisil talebi yönünden yapılan icra takibinin iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda davanın 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre değil genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği dolayısıyla davanın 6100 sayılı HMK"nın 2. maddesi kapsamında kaldığı, görevli mahkemenin ise asliye hukuk mahkemesi olduğu tartışmasızdır.
Bilindiği üzere, görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re"sen göz önünde tutulması gereken bir usul kuralıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi doğru değildir.
Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.12.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY-
Dava, kat malikleri arasında ecrimisil istemiyle yapılan icra takibine yönelik itirazın iptaline ilişkindir.
Davanın açıldığı sulh hukuk mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, sayın çoğunluk kat malikleri arasındaki ecrimisil istemlerinde asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu görüşü ile hükmün görev yönünden bozulmasına karar vermiştir.
6100 sayılı HMK"nun göreve ilişkin 2. maddesinde malvarlığı haklarına ilişkin davalarda görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu belirtilmiş, sulh hukuk mahkemelerinin görevine ilişkin 4. Maddenin 1-ç) hükmünde de;" Bu kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hakiminin görevlendirdiği davaları," sulh hukuk mahkemesinin sonuçlandıracağı düzenlemesine yer verilmiştir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun göreve ilişkin Ek 1. maddesinde; " Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir." düzenlemesi yer almaktadır. Anılan kanun hükümlerinde kat mülkiyetinden kaynaklanan uyuşmazlıkların neler olduğu tek tek sayılmamıştır. Ancak kanunun kapsamının tayininde doktrinde ve yargısal içtihatlarda bazı ölçütler getirilmiştir. Bunlar, davacının kat maliki olması, davalının kat maliki olması ve uyuşmazlık konusu yerin taşınmazın ortak alanı olmasıdır.
Somut olayda davanın tarafları kat maliki, işgal edilen ve kiraya verilen yerlerin de ortak alan olduğu konusunda uyuşmazlık yoktur.
Hemen belirtmek gerekir ki, aynı kanunun 18. maddesinde "Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler." düzenlemesi de yer almaktadır. Kat maliki tarafından ortak yerlerin kendi nam ve hesabına işgal veya kiraya verilmesinin, madde hükmü kapsamındaki ortak yerlerin kullanımının doğruluk ve birbirinin haklarını çiğnememe kaidelerine aykırılık oluşturacağı tartışmasızdır. Ortak alana anılan şekilde elatılması halinde 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu uygulanmak suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi yoluna gidilmesine rağmen elatmanın sonucu olarak ortaya çıkan işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisil talebini bu kanun kapsamı dışında saymanın hiçbir yasal dayanağı bulunmamaktadır.
Şu halde, dava konusu olay 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklandığından aynı kanunun Ek 1. maddesindeki özel düzenleme gereği davaya bakma görevi sulh hukuk mahkemesine aittir.
Davanın görevli mahkemede açıldığı gözetilerek işin esasının incelenmesinde; dava ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptaline ilişkin olduğundan uyuşmazlığın icra dosyası esas alınarak çözümlenmesi zorunludur. Mahkemece icra dosyası getirtilmeden ve yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan soyut bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
Kabule göre de; ecrimisil alacakları likit alacaklardan olmadığından davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan gerekçelerle hükmün esas yönünden bozulması gerektiği kanaatinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun görev yönünden bozma kararına katılmıyoruz.