14. Hukuk Dairesi 2009/14369 E. , 2010/171 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.04.2008 gününde verilen dilekçe ile mecra hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davalı ...’dan kullanımını satın aldığı suyun adına kayıtlı taşınmaza getirilmesi için mecra hakkı kurulması isteğinde bulunmuştur.
Davalı ... itirazının bulunmadığını, diğer davalılar ise davacının satın aldığı su dışında başka sudan yararlanmasının engellenmesi isteğinde bulunmuşlardır.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 744. maddesi uyarınca “Her taşınmaz maliki, uğrayacağı zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmesi olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde, kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür.”
Mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalar, özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle yapılacak araştırma ve incelemede, öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır. İhtiyacın saptanması halinde de, çevre taşınmazların tamamının üzerinde irtifak hakkı kurmaya elverişli olup olmadığı incelenip, hukukun genel bir ilkesi olan “fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesi” uyarınca taraf yararları da gözetilerek en az masrafı gerektiren ve bundan da en az zarar görecek kişi taşınmazı üzerinden mecra irtifakının bağlanacağı su, elektrik, gaz ve benzerine ait yol yada kaynak ile yararına mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde kurulmalıdır. Ayrıca mecranın niteliği, nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği ayrıca belirlenerek kararda gösterilmelidir.
İrtifak hakkının bedeli, taşınmazların niteliğine göre uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak saptanmalı ve bedel hükümden önce mahkeme veznesine depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Davanın niteliği gereği, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Anılan maddenin son fıkrası uyarınca, istem halinde gideri davacı tarafından karşılandığında mecra hakkının tapu siciline kaydına da karar verilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
Mahkemece istem kabul edilmiş, 17.04.2009 tarihli ek bilirkişi raporuna atıfta bulunulmak suretiyle mecra hakkı tesis edilmiş ise de ek raporda mecranın belirtilen güzergahtan ne şekilde geçirileceği belirtilmemiş olup bu seçeneğin bir kısmının kamunun kullanımına ait olan 2109, 2164 ve 2166 parsel numaralı taşınmazlar arasında bulunan yoldan yararlanılmasına engel olup olmayacağı, yine mecranın tesis edildiği arazilerin kullanma amaçlarına zarar verip vermediği hususları da incelenmemiştir.Yukarıda da değinildiği üzere mecra hakkı tesisine ilişkin davalar özünü komşuluk hukukundan almakta olup hukukun genel bir ilkesi olan “fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesi” uyarınca taraf yararları da gözetilerek en az masrafı gerektiren ve bundan da en az zarar görecek kişi taşınmazı üzerinden mecra irtifakının bağlanacağı su, elektrik, gaz ve benzerine ait yol yada kaynak ile yararına mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde kurulmalıdır. Ayrıca mecranın niteliği, nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği ayrıca belirlenerek kararda gösterilmelidir.
Mahkemece, açıklanan ilkeler yönünden yeterli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmuş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; aleyhine mecra hakkı tesis edilen taşınmaz için belirlenen bedelin hükümden önce depo ettirilmemesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davalı ...’un temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 19.01 2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.