Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
Hüküm : TCK"nın 268/1 maddesi delaletiyle 267/1, 62, 50/1-a,
52. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın eylemi nedeniyle kardeşi mağdurun tutuklandığının dosya içerisindeki belgelerden anlaşılması karşısında, sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkemece ihbarda bulunulabileceği gözetilerek bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Adli sicil kaydında birçok suçtan sabıkası bulunan sanığın suç işleme eğilimi, kişiliği gözönüne alındığında verilen hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1- Sanığın işlediği suç nedeniyle yakalandığında kardeşinin kimlik bilgilerini kullanması nedeniyle yapılan soruşturma kapsamında tutuklanan mağdurun, kimliğinin hangi suç nedeniyle kullanıldığı, mağdurun ne kadar tutuklu kaldığının tespiti ile varsa soruşturma ve kovuşturma dosyasının aslı ya da onaylı suretinin denetime imkan sağlayacak şekilde dosya içine alınması gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin ""15.02.2011"" yerine ""12.09.2011” yazılması,
3- Kabul ve uygulamaya göre de, 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca ./..



adli para cezalarının ödenmemesi halinde kamuya yararlı bir işte çalışma kararı verilebileceği de gözetilerek hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde para cezasının ödenmemesi halinde kalan cezanın hapse çevrilmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.