20. Hukuk Dairesi 2016/6557 E. , 2017/10176 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sonucu... mahallesi çalışma alanında bulunan 131 ada 16 parsel sayılı 258,91 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle davalı ... Tüzel Kişiliği adına tescil edilmiştir. Davacı Hazine, tapu kaydına dayanarak çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 24.01.2013 tarih 2013/340-204 sayılı kararı ile bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma kararında: ""Mahkemece; davalının dayandığı tapu kaydının, mevki ve hudutları itibariyle çekişmeli taşınmazı kapsadığı gerekçesi ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli bulunmamaktadır. Dava, tapu kaydına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu halde; mahkemece, çekişmeli taşınmazın tespit dayanağı ve davalı tarafın tutunduğu 18.02.1974 tarih ve 7 sıra numaralı tapu kaydı uygulanmakla yetinilmiş; davacı Hazinenin tutunduğu 27.10.1931 tarih ve 7 sıra numaralı tapu kaydı getirtilip uygulanmadığı gibi Hazinenin tutunduğu tapu kaydının, revizyon görüp görmediği ve haritası olup olmadığı sorulmamıştır. Eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamaz. O halde, doğru sonuca ulaşılabilmesi için, tarafların tutunduğu tapu kayıtlarının varsa, haritası ve oluşum belgeleri, tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, davacı Hazinenin tutunduğu kaydın revizyon görüp görmediği sorulmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler de getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler yardımı ve fen bilirkişi huzurunda keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında, tarafların tutunduğu kayıtların varsa haritası uygulanıp, kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmelidir. Ancak tapu kayıtlarının zeminde uygulama kabiliyeti yoksa veya haritası bulunmuyor ise sınırlarına itibar edilmelidir. Bu amaçla, tarafların tutunduğu tapu kayıtları, ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle okunup kayıtlarda yazılı hudutlar yerel bilirkişilere zeminde göstertilmeli, yerel bilirkişilerin zeminde gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmelidir. Kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı ve bu suretle her iki tapu kaydının kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmelidir. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, tapu kayıtlarının ihdası, intikali, intikal sırasında hudutlarda ve miktarda değişiklik varsa bu değişikliğin nedeni, hudutların arz ettikleri özelliklerle taşınmazın kim tarafından, ne zamandır, ne sıfatla ve ne şekilde kullanıldığı konusunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır. Yerel bilirkişi ve tanıkların kayıtların uygulanması ve taşınmazın tasarrufu hususundaki beyanlarının zemine uygunluğu, komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli; beraberde götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan kayıtların kapsamını belirtir keşfi takibe imkan verir gerekçeli kroki ve rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir."" denilmiştir.Mahkemece bozma kararı sonrası yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak çekişmeli taşınmazın davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydı dışında kaldığı belirlenerek hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 05/12/2017 günü oy birliği ile karar verildi.