Esas No: 2020/1689
Karar No: 2020/4074
Karar Tarihi: 21.10.2020
Danıştay 10. Daire 2020/1689 Esas 2020/4074 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/1689
Karar No : 2020/4074
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : Kendi adlarına asaleten, … ve …'ya velayeten … ve …
VEKİLLERİ : Av. …
İSTEMİN_ÖZETİ : Danıştay Onuncu Dairesinin 26/09/2019 tarih ve E:2019/6883, K:2019/6146 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesine karar verilmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN_ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun'un 54. maddesinde öngörülen nedenler bulunmadığından, kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verilen kararları hakkında, ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmaya devam edilen) 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir. Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar ise, anılan maddede yazılı nedenlerden hiçbirine uymamaktadır.
Bu nedenle, kararın düzeltilmesi isteminin reddine, 21/10/2020 tarihinde kesin olarak oy çokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
İdare Mahkemesince dava konusu olayda idarenin kusuru bulunup bulunmadığının tespitine yönelik … Genel Kurulundan alınan 10/03/2016 tarih ve 422 karar sayılı raporda: "...28 haftalık bebeğin uzman doktor gözetiminde doğurtulmasının tıbben daha uygun olduğu, epikrizin bebeklerle birlikte gönderilmesinin müdahalenin daha hızlı ve doğru uygulanmasına katkıda bulunacağı, ancak bu eksikliklerin sonuca etkisinin bilinemeyeceği, ...28 haftalık doğan bebekte tüm olanaklar kullanılsa ve tedaviler yapılsa bile bebeğin gelişiminde bozuklukların meydana gelme ihtimalinin yüksek olduğu, bebeklerin prematür olduğu, prematür bebek doğumlarında en ideal şartlarda bile komplikasyonlar gelişebileceği, bu vakada bebekdeki mevcut durumun doğum eylemine değil, prematüriteye bağlı olduğu, … Bakanlığı yapılanmasında sağlık kuruluşlarının donanım ve personel yapısına göre basamaklandırılmış olduğu, gerektiğinde üst merkezlere sevk işleminin yapılması gerektiği, gebenin … Devlet Hastanesi’ne geldiğinde doğum eyleminin ilerlemiş safhada olması nedeniyle doğum öncesi sevk edilme imkanının mevcut olmadığı, doğumdan sonra çocukların mevcut durumlarına göre üst merkeze sevk işleminin yapılmış olduğu, dolayısıyla sağlık çalışanlarına ve idareye atfı kabil kusur bulunmadığı" yönünde görüş verilmiştir.
Dava konusu olayda sağlık çalışanlarının ve idarenin bir kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti, teknik bilgi ve uzmanlık gerektiren bir konu olup, oluşan zarar bakımından sağlık çalışanlarına ve idareye atfı kabil bir kusur tespit edilemediği bilirkişi raporu ile açıkça ortaya konulduğundan, bakılmakta olan davada idarenin maddi tazminat ödemekle yükümlü kılınmasına hukuken olanak bulunmamaktadır. Ancak, … Kurumunun, 28 haftalık bebeğin uzman doktor gözetiminde doğurtulmasının tıbben daha uygun olduğu, epikrizin bebeklerle birlikte gönderilmesinin müdahalenin daha hızlı ve doğru uygulanmasına katkıda bulunacağı yönündeki ifadeleri dikkate alındığında, yürütülen sağlık hizmetinin gereği gibi işlemediği konusunda davacıların duyduğu sıkıntı ve üzüntünün kısmen de olsa hafifletilebilmesi amacıyla, manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağı ilkesi de gözetilerek, davacılar lehine manevi tazminata hükmedilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesince verilen kararın maddi tazminatın reddine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, davalı idarenin karar düzeltme isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi ile İdare Mahkemesi kararının maddi tazminata ilişkin kısmının onanması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.
(XX) KARŞI OY :
Davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenmesi neticesinde Mahkeme kararına yönelik olarak Dairemizin "gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan eksik inceleme sonucu verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı" yolundaki tespitine katılmakla birlikte; dosyadaki tüm belgeler gönderilmek suretiyle Adli Tıp Kurumundan dosyadaki çelişkileri giderecek açıklamalı ve gerekçeli yeni bir rapor alınarak olayda davalı idarenin hizmet kusurunun bulunup bulunmadığının Mahkemece belirlenmesi gerekirken bir Üniversite Hastanesinde görevli öğretim üyelerinden oluşacak bilirkişi heyetinden yeni bir rapor alınması yolunda verilen karara bu yönüyle katılmıyorum.
Bu itibarla, karar düzeltme isteminin bozma kararımızdaki söz konusu gerekçenin düzeltilmesi yönünden kabul edilmesi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.