Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/417
Karar No: 2020/7390
Karar Tarihi: 16.06.2020

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2020/417 Esas 2020/7390 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2020/417 E.  ,  2020/7390 K.

    "İçtihat Metni"




    KARAR
    İmar kirliliğine neden olmak suçundan sanık ... hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 184/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 6.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Bodrum 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2017 tarihli ve 2017/186 esas, 2017/871 sayılı kararının istinaf edilmeden kesinleşmesini müteakip, 18/05/2018 tarihli ve 30425 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7143 sayılı Kanun"un 16. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu"na eklenen geçici 16. maddesi uyarınca yapı kayıt belgesi alındığından bahisle hükümlünün hukukî durumunun yeniden değerlendirilmesine yönelik talep üzerine anılan mahkûmiyet hükmünün ortadan kaldırılmasına ve sanık hakkındaki cezanın düşürülmesine ilişkin Bodrum 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/07/2019 tarihli ve 2017/186 esas, 2017/871 sayılı ek kararının kesinleşmesini müteakip, sanık müdafiinin adlî para cezasının iadesine talebinin reddine ilişkin Bodrum 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/09/2019 tarihli ve 2017/186 esas, 2017/871 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın kabulüne dair Bodrum Ağır Ceza Mahkemesinin 23/09/2019 tarihli ve 2018/873 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. İstem yazısında;
    "Benzer bir olaya ilişkin Bursa Bölge Adliye Mahkemesinin 23/10/2019 tarihli ve 2018/4794 esas, 2019/2069 sayılı kararında, imar kirliliğine sebep olma suçundan verilen ceza kesinleştikten sonra yapı kayıt belgesi ibraz edilmesi üzerine davanın düşmesine dair ek kararın, itiraz yolu ile değil istinaf kanun yoluna tâbi olarak incelendiği ve Yerel Mahkemece verilen hükmün, cezanın tüm sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılmasına karar verilerek düzeltilmesi suretiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği nazara alındığında, somut olayda her ne kadar sanık hakkında verilen cezanın, 5237 sayılı Kanun"un 184/5. maddesi kapsamında ortadan kaldırılmasına ilişkin Bodrum 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/07/2019 tarihli ek kararı; yapı kayıt belgesinin, kişinin ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına uygun hâle getiren bir belge niteliğinde olmaması sebebiyle yerinde ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun "itiraz olunabilecek kararlar" başlıklı 267. maddesindeki "Hakim kararları ile kanunun gösterdiği hallerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir" şeklindeki düzenleme uyarınca mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilmesinin, yalnızca kanunun açıkça gösterdiği hallerde mümkün bulunduğu, 5237 sayılı Kanun"un 185/4. maddesi kapsamında etkin pişmanlık nedeniyle verilen cezanın tüm sonuçları ile ortadan kaldırılmasına ilişkin hükmün ise uyuşmazlığı sonuçlandıran nitelikte bir mahkeme kararı olduğu ve kanunda itiraza tabi olduğuna dair açık bir hüküm bulunmadığı cihetle, bu karara karşı itiraz yoluna gidilebilmesi 5271 sayılı Kanun"un 367. maddesi uyarınca yerinde olmadığından, mercii Bodrum Ağır Ceza Mahkemesince itirazın usulden reddine karar verilerek dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    5237 sayılı TCK’nın 184. maddesinde; “(1) Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    (2) Yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
    (3) Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    (4) Üçüncü fıkra hariç, bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde uygulanır.
    (5) Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.
    (6) (Ek: 29/6/2005 – 5377/21 md.) İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.” hükümlerine yer verilmiştir.
    3194 sayılı İmar Kanunu"na 7143 sayılı Kanun"un 16. maddesi ile eklenen geçici 16. maddesinde "Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar (31/12/2018 tarihine kadar uzatılmıştır) başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir. Yapı Kayıt Belgesi yapının kullanım amacına yöneliktir. Yapı Kayıt Belgesi alan yapılara, talep halinde ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su, elektrik ve doğalgaz bağlanabilir. Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili bu Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilir. Yapı Kayıt Belgesi, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerlidir. Yapı Kayıt Belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulanır. Yapının depreme dayanıklılığı hususu malikin sorumluluğundadır." şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir.
    İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında imar kirliliğine neden olma suçundan yapılan yargılama sonucunda verilen mahkumiyet kararının istinaf edilmeden 07/02/2018 tarihinde kesinleştiği, sanık müdafii tarafından 15/11/2018 tarihli yapı kayıt belgesi sunularak cezanın ortadan kaldırılmasının talep edilmesi üzerine Yerel Mahkemece 08/07/2019 tarihli ek kararla hükmün ortadan kaldırılmasına ve davanın düşmesine karar verildiği, bu kararın da itiraz edilmeksizin 04/09/2019 tarihinde kesinleştiği, sanık müdafii tarafından 03/09/2019 tarihli dilekçe ile sanıktan tahsil edilen adli para cezasının geri ödenmesi hususunda talepte bulunulduğu ve Yerel Mahkemece 13/09/2019 tarihli ek karar ile talebin reddine karar verildiği, bu karara yönelik sanık müdafiinin itirazı üzerine Bodrum Ağır Ceza Mahkemesinin 23/09/2019 tarih 2019/873 Değişik İş sayılı kararı ile itirazın kabulüne ve Yerel Mahkemenin 13/09/2019 tarihli ek kararının ortadan kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Mercii kararının, Yerel Mahkemenin 13/09/2019 tarihli sanık tarafından ödenen adli para cezasının sanığa iade edilmemesine dair ek kararına ilişkin olduğu, kanun yararına bozmaya konu edilen Yerel Mahkemenin 08/07/2019 tarihli hükmün ortadan kaldırılmasına ve davanın düşmesine yönelik ek kararı hakkında mercii tarafından verilen bir karar bulunmadığı ancak 18/05/2018 tarihinde yürürlüğe giren 7143 sayılı Kanun"un 16. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16. maddesi uyarınca alınan yapı kayıt belgesi

    ile infaz edilmiş hükümlerin sonuçlarının ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığı bu nedenle Yerel Mahkemenin adli para cezasının ödenmemesine dair 13/09/2019 tarihli ek kararının yerinde olduğu ve mercii tarafından sanık müdafiinin itirazının reddine karar vermesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle itirazın kabulüne karar vermesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiştir.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce farklı gerekçeyle yerinde görüldüğünden,
    1- Bodrum Ağır Ceza Mahkemesinin 23/09/2019 tarihli ve 2019/873 değişik iş sayılı kararının, CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- Aynı kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 16/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi