23. Hukuk Dairesi 2018/742 E. , 2020/3943 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin, alacağının tahsili amacıyla dava dışı borçlular aleyhine icra takibi başlattığını, borçlu ... adına kayıtlı taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, ipotek hakkı sahibi...nın talebi üzerine, taşınmazın, kıymet takdirinin yapıldığını ve satışa sunulduğunu, davalının ise ipotek alacaklısı bankadan alacağı temlik alarak ihaleye iştirak ettiğini, taşınmazın, davalıya alacağına mahsuben satıldığını, davalının ipotekten kaynaklanan alacağının gerçek bir alacağı bulunmadığını, temliknamenin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, ihale bedelinin öncelikle müvekkilinin alacaklı olduğu dosyadaki alacağa ödenmesini, ihale bedelinin dosyada nakit olarak bulunmaması sebebiyle ihale bedeli yerine geçen taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, aksi düşünülmesi halinde ihale bedeli olan 120.000,00 TL"nin ihalenin kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın Dairemizin 19.02.2016 tarihli ilamıyla; ispat yükünün davacı alacaklıda olduğu, davacıya ispat yükü tanınıp, inceleme ve araştırma yapılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş olup mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ve borçlunun fikir ve eylem birliği içinde birlikte hareket ettiğini ve muvazaalı temlik işlemi gerçekleştirdiklerinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin 19.02.2016 tarihli bozma ilamı uyarınca, bankaya yapılan ödemelerin dava dışı borçlu tarafından borcu sona erdirmek (söndürmek) amacıyla yapıldığı fakat bunun üçüncü kişilere karşı varlığını koruyor gibi gösterilmesi için temlik ivazı olarak bankaya yatırıldığını ispat yükünün davacı alacaklıda olduğu belirtilmiştir. Davalı ...’ın gerçek bir temlike dayandığı bu kez davacının borcun esasında borçlu tarafından ödendiği halde makbuzların davalı adına düzenlendiğini ispat etmek zorunda olduğu, dosyada böyle bir ispatın mevcut olmadığı, mahkemenin davayı kabul için gösterdiği gerekçelerin muvazaayı ispata yeter olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.