1. Hukuk Dairesi 2016/18085 E. , 2017/7173 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı, dava konusu 41 ve 471 parsel sayılı taşınmazdaki paydaşlardan ... ... ... "ın soyadının Mozakoğlu, dava konusu 101 parsel sayılı taşınmazdaki paydaşlardan ... ... "ın soyadının ... ... "un, soyadının Bozkır, ... ... "in, soyadının ... ... "un, isminin ... ... Nogaylar"ın, isminin ... ... Solak"ın, isim ve soyadının ... Solakoğlu, dava konusu 471 parsel sayılı taşınmazdaki paydaşlardan ... Solak"ın isim ve soyadının ... Solakoğlu, ... Nogaylar"ın, isminin ... ... Nogaylar"ın, ... olan baba adının ... ... Akoy"un soyadının ... ... "ın, ... olan baba adının ... olarak ve dava konusu 41, 57, 101, 225, 227, 306, 328, 471, 572, 665, 885, 931, 1201, 1208, 1340 parsel sayılı taşınmazlardaki paydaşlardan ... ... soyadının, ... için ... soyadının ... içn Üstün soyadının, ... için Balcı soyadının, ... için Kalkan soyadının, ... için Nogaylar soyadının ... için Ülker soyadının, ... için Çakmak soyadının, ... için Erkal soyadının ilave edilmesi ile tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilmesini istemiştir.
Mahkemece, 41, 57, 101, 225, 227, 306, 328, 471, 572, 665, 885, 931, 1201, 1208, 1340 parsel sayılı taşınmazlarda paydaş olan ... kızı ..."nin soyadının nüfus kayıtlarında bulunmadığı gerekçesi ile ...bakımından davanın reddine, kaydının düzeltilmesi istenen diğer paydaşlar bakımından ise iddianın ispat edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Bu tür işler, 6100 sayılı HMK’nin 382/2-ç-1 maddesi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür ve işin niteliği itibarıyla maktu harç alınır.
Tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçıları isteyebilir. Bunun yanı sıra, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgilerinin düzeltmesini isteyebilir. Ayrıca bu işlerin, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak talep eden kişinin takip yetkisi vardır.
HMK"nin geçici birinci maddesi gereğince “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağından” kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yöneltilerek yapılması gerekir.
Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir:
1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir.
Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
Tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamalıdır.
Somut olayda, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki; dava konusu tüm taşınmazların hükmen oluşumunu sağlayan tapu iptal ve tescil dosyalarının ve dava konusu taşınmazların kadastro tespit tutanakları ve varsa dayanak belgelerinin temini için dosya mahalline iki kez geri çevrildiği halde, anılan belgelerin dosya arasına alınmadığı gibi kaydı düzeltilmek istenen paydaşlar bakımından hükme yeterli bir nüfus araştırması da yapılmış değildir.
Hal böyle olunca; yukarıda belirtilen ilke ve olgular uyarınca araştırması yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 07/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.