Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kanun yoluna başvurulması halinde yapılacak masrafların alınmasına ilişkin CMK"nın 330. maddesi gözetildiğinde, kararın henüz kesinleşmemesi nedeniyle sanıktan tahsil edilecek yargılama gideri tutarının belli olmaması karşısında, 6352 sayılı Yasa ile değişik CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca 6183 sayılı Kanunun 106. maddesine göre yapılacak terkin işleminin, infaz aşamasında mahkemece yerine getirilmesi mümkün görülmüştür. Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın 2.58 promil alkollü olarak kullandığı araçla maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiği de gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle hak ve nesafete uygun bir cezaya hükmedilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın herhangi bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 15/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.