23. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2959 Karar No: 2020/3942 Karar Tarihi: 01.12.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2959 Esas 2020/3942 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2017/2959 E. , 2020/3942 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada sıra cetveline itiraz davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Asıl davada davacı vekili, borçlu hakkında kambiyo senetlerine dayalı takip yapılarak taşınmazına haciz koyulduğunu, taşınmazın satışı sonrasında icra müdürlüğü tarafından paylaşıma konu bedel üzerinde sıra cetveli düzenlendiğini, düzenlenen sıra cetvelinde kendi icra dosyalarına para kalmadığını, oysa kendi kesin hacizlerinin önceki tarihli olmasının yanı sıra davalının alacağının da muvazaalı olduğunu öne sürerek sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davacı vekili, borçlu hakkında takip yapılarak taşınmazına haciz koyulduğunu, taşınmazın satışı sonrasında icra müdürlüğü tarafından paylaşıma konu bedel üzerinde sıra cetveli düzenlendiğini, düzenlenen sıra cetvelinde kendi icra dosyalarına para kalmadığını, oysa davalı tarafından borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usulüne uygun olmadığından bahisle icra dosyasının kesinleşmediğini, ayrıca davalının alacağının da muvazaalı olduğunu öne sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, birleşen davanın reddini savunmuş, asıl davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına dair verilen kararın Dairemizce bozulması üzerine yapılan yargılama neticesinde; asıl dava yönünden ilk kesinleşen dosyanın davacının dosyası olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, birleşen dosya yönünden ise davalının başlatmış olduğu icra takibinin ve haciz tarihinin, davacının ihtiyati haciz tarihi ve icra takip tarihinden daha önce olduğu, daha önce doğan davalı alacağının daha sonraki davacı alacağı bakımından muvazaa yaratmayacağı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Kararı, birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.