16. Hukuk Dairesi 2015/18736 E. , 2017/8643 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu .... Köyü çalışma alanında bulunan 443 ada 91 parsel sayılı 287.745,65 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hali arazi vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... Tüzel Kişiliği temsilcisi, taşınmazın köye ait olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 443 ada 91 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, davacı ... Tüzel Kişiliği adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı köy tüzel kişiliği yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Dava dilekçesi ile davacı Köy, taşınmazın köye ait olduğunu iddia etmiş ancak herhangi bir hukuki sebebe dayanmamıştır. Öte yandan yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, taşınmazda bulunan yabani zeytin ve nar ağaçlarının meyvelerini köylünün topladığını, davacı Köy halkının taşınmazı sahiplendiği beyan etmişlerdir. Keşif sonucunda alınan fen bilirkişi raporunda taşınmaz içinde davaya konu bölümün (A) harfi ile gösterilen 216.224,01 metrekare yüzölçümündeki bölüm olduğu bildirilmiştir. Ziraat bilirkişisi ise taşınmazın bütün olarak taşlık kayalık yapıda olup yol çalışması nedeniyle önceki vasfının bozulmuş olduğunu, taşınmazın bir bölümü üzerinde kum eleme tesisi bulunduğunu, (A) harfi ile gösterilen kısmın üzerinde otsu bitkiler olduğunu rapor etmiştir. Mahkemece, davacı Köy’e dava sebebi açıklattırılmamış, taşınmazın hali arazi vafsıyla tespit edildiği dikkate alınarak taşınmazın kullanım süresi ile niteliğini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu halde taşınmazın niteliği ve zilyetlik hususlarında yapılan araştırmada hava fotoğraflarından yararlanılmamış, komşu taşınmazların tutanak suretleri getirtilmemiş, ziraat bilirkişi raporuna göre taşınmaz üzerinde yol çalışması ve kum eleme tesisi olduğu anlaşıldığı halde davacı Köy’ün kabul edilen zilyetliğinin nasıl olduğunun gerekçelendirilmemiş olması sebepleriyle yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; öncelikle davacıya dava sebebi açıklattırılmalı, belgesiz zilyetlikten kazanmaya dayanılması halinde davacı Köy adına belgesiz zilyetlikten edilen taşınmazların kadastro tutanakları ve tapu kayıtlarının onaylı örnekleri ile çekişmeli taşınmazı dıştan çevreleyen komşu taşınmazların dayanaklarıyla birlikte kadastro tutanaklarının ve tapu kayıtlarının onaylı örnekleri getirtilmeli, tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait dava konusu taşınmazların bulunduğu yere ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra, jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisi, fen bilirkişisi ve 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetleri, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları eşliğinde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde Köy’ün zilyetliğinin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik olarak, temin edilebilecek en eski tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, kullanıma ara verilip verilmediği hususlarında rapor düzenlettirilmeli, zirai bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığını, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, çekişmeli taşınmaz ile komşu taşınmazların toprak yapısı ve niteliği hususunda fark bulunup bulunmadığını irdeleyen, çekişmeli taşınmazın niteliğini, kullanım durumunu ve zilyetlik süresini kesin olarak belirleyen ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, raporlara taşınmazın dört hududunu gösterir fotoğraflar eklenmeli, zilyetlikle kazanma şartlarının davacı Köy lehine oluşup oluşmadığı belirlenmeli, davacı Köy’ün herhangi bir belgeye dayanmadan talep ettiği taşınmaz bölümünün 100 dönüm norm sınırından fazla olduğu dikkate alınarak, Köy’ün belgesiz zilyetlikten edindiği tüm taşınmazların miktarı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 216.224,01 metrekare miktarındaki bölümün davaya konu olduğu anlaşıldığı halde taşınmazın tamamı hakkında tapu kaydının iptali ile tescile karar verilmiş olması dahi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 07.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.