23. Hukuk Dairesi 2014/711 E. , 2014/3247 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aksaray 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/07/2012
NUMARASI : 2011/101-2012/287
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil mümkün olmazsa tazminat davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 21.03.2013 gün ve 2012/6304 Esas, 2013/1735 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin Aksaray İli, ... İlçesi, 2. Bölge, ....Mahallesi, 571 Ada, 15 Parsel’de bulunan taşınmazın 1/8 hissesinin maliki iken, davalılardan yüklenici Mehmet ile 17.07.2000 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, bu sözleşme uyarınca inşaat ruhsatının alınmasından itibaren iki yıllık süre içerisinde bitirilecek olan binadan, davacıya 25 m²’lik dükkanın verilmesinin kararlaştırıldığını, sonrasında davacının hissesinin diğer parsellerle tevhit edilecek olması nedeniyle, davalılardan Adem ile davacının diğer davalı Mehmet ile yaptığı sözleşme baki kalmak kaydı ve anılan dükkanın verilmesi koşulu ile anlaşarak, hissesini davalılardan Adem’e devrettiğini, davalılardan Zeki’in ise tevhit edilen parselin maliklerinden olduğunu, davalılardan yüklenici Mehmet ile diğer davalılar arsa sahipleri arasında ise 26.09.2001 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, davalılardan yüklenicinin imal ettiği binanın tüm davalılar adına tapuda tescil edildiğini, davacıya verilmesi gereken dükkanın ise verilmediğini, davacının daha önce açtığı davada verilen kararın, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nin 21.06.2010 tarih ve 2009/4555 E, 2010/3493 K. sayılı ilamıyla, davalı tarafın temerrüdünün oluşmadığından bahisle davanın reddedilmesi, kabule göre ise, davalıların tamamına husumet yöneltilebileceği ve davalı tarafın temerrüdü halinde açılacak davanın kabulünün gerektiği belirtilerek bozulduğunu ileri sürerek, anılan taşınmaz ile davalılardan Adem ve Zeki’nin taşınmazlarının birleşmesi sonucu 38 nolu parsel olan taşınmaz üzerindeki binadan 25 m² büyüklüğünde bir dükkanın tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, mümkün olmaması halinde ise rayiç değerinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; sözleşmelerle davacıya verilmesi gereken dükkanın verilmediği, davacı ile davalılardan Adem arasındaki sözleşme gereğince davacının davalılardan Adem’e 3.400,00 Alman Markı vermesinin kararlaştırıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile Aksaray İli Merkez İlçesi, 2. Bölge, Muhsinçelebi Mahallesi, 571 Ada, (tevhitle yeni parsel no) 38 Parsel üzerinde inşa edilen binanın projesinde 4 nolu dükkan olarak gösterilen yerin (57/527 arsa payıyla) dava tarihi itibariyle 3.400,00 Alman Markı karşılığı 3.891,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan Adem’e ödenmesi koşulu ile davacı adına tesciline dair verilen kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 21.03.2013 gün, 2012/6304 esas ve 2013/1735 karar sayılı ilamı ile onanmıştır.
Bu kez davalılar vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
1) Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve özellikle temyiz aşamasında ileri sürülmeyen hususların karar düzeltme aşamasında ileri sürülemeyeceğine göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme istemleri yerinde görülmemiştir.
2) Davada, yapılan ıslah işlemi nazara alınarak, bilirkişi tarafından ileride kat irtifakı kurulmasında esas alınacak bağımsız bölüm listesinde 4 numaralı işyerine isabet eden arsa payının tescili, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istenmiştir.
Mahkemece, projede 4 numaralı bağımsız bölüm olarak gözüken yere ilişkin 27/527 payın davacı tarafından davalılardan A. A.."a 3400.00 DM ödenmesi koşuluyla davacı adına tapuda tesciline karar verilmiştir. Ne var ki, hüküm yerinde iptal ve tesciline karar verilen payın hangi davalıdan ve ne miktarda iptal edileceği gösterilmemiştir. Bu itibarla, kararın HMK"nın 297. maddesi uyarınca infazı kabil olduğundan söz edilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Şu halde, mahkemece yapılması gereken iş, taraflar arasındaki tüm sözleşmeler ve tapu devirleri dikkate alınarak, davacının ileride kurulacak kat irtifakında 4 numaralı bağımsız bölüme isabet edecek arsa payının hangi davalı veya davalılardan alınarak davacı adına tescil edileceğinin, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle tespiti ile bu hususun hükümde açıkça izah edilip, yapıda halen kat irtifakı kurulmadığı dikkatten kaçırılmadan, bağımsız bölüm ile aidiyeti de gösterilmek suretiyle pay tesciline karar verilmesinden ibarettir.
Değinilen hususlar nazara alınmaksızın, infazı kabil olmayacak şekilde karar verilmesi nedeniyle, hükmün bozulması gerekirken zuhulen onandığı, bu kez yapılan incelemede anlaşılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin diğer karar düzeltme istemlerinin reddine, (2) numaralı bent uyarınca karar düzeltme istemlerinin kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile karar düzeltme peşin harcının istek halinde iadesine, 25.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.