3. Hukuk Dairesi 2016/11671 E. , 2017/3397 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki asıl dava (nafakanın arttırımı) karşı dava (nafakanın kaldırılması) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı-karşı davalı; tarafların ... Aile Mahkemesinin 2004/850 esas ve 2006/112 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile müşterek çocuk için 300,00 TL iştirak , kendisi için de 300,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini,aradan geçen sürede takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, iştirak ve yoksulluk nafakasının 1000,00"er TL yükseltilmesini talep ve dava
etmiştir.
Davalı, karşı davacı;açılan davayı kabul etmediğini,davacının ticaret yaptığını gelir sahibi olduğunu,davalının ise yeniden evlendiğini,asgari ücret ldığını bir kızı daha olduğunu ,nafakaları ödemekte zorlandığını,bu nedenle davacı için takdir edilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk için aylık 300.00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 400 TL"ye yükseltilmesi ile davacı karşı davalının yoksulluk nafakası arttırım talebinin reddine, karşı davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı -karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı-karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Türk Medeni Kanunu"nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür.
İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir.
Dosya içeriğinden, tarafların 17.02.2006 tarihinde boşandığı, müşterek çocuk 1998 doğumlu..."un velayetinin davacı anneye bırakıldığı, davacının çalışmadığı, davalının ise işçi olup, asgari ücret aldığı anlaşılmaktadır.
Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında yaklaşık on üç yıl süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır.
Tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları gözetildiğinde; yerel mahkemece takdir edilen iştirak nafakası miktarı az olup, hakkaniyete uygun bulunmamıştır.
O halde, mahkemece yapılacak iş; müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları,nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek, TMK"nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun bir nafakaya hükmetmek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı-karşı davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.