14. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/14705 Karar No: 2010/147 Karar Tarihi: 18.01.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2009/14705 Esas 2010/147 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2009/14705 E. , 2010/147 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.05.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.12.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davalı ile elbirliği halinde malik oldukları 207 ada 15 parsel sayılı taşınmazdaki davalı payının 1970/263 sayılı izale-i şuyu dava dosyasında adına tescil edildiğini, bu payın iptali ile hükmen tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, ilamın zamanaşımına uğradığını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dosyadaki aynı yer sulh hukuk mahkemesinin 18.11.1971 tarih 1970/263-1971/365 sayılı ilamından eldeki davada da dava konusu yapılan 15 parsel sayılı taşınmazdaki davalıya ait payın 8000 lira karşılığında davacının da dahil olduğu davalılara satıldığından bu payın iptali ile ortaklığın giderilmesi davasındaki davalılar adına tesciline karar verildiği, ilama 26.11.1971 tarihinde kesinleşme şerhi yazıldığı görülmektedir. Kısaca davacı, 15 parseldeki davalı payının adına tescili için mahkeme hüküm almış, buna rağmen aynı konuda eldeki davayı açmıştır. Bir davanın dinlenebilmesi için davacının o davayı açmakta hukuki yararı bulunması yani davacının mahkemeden hukuki himaye talebinde bulunmakta korumaya değer bir menfaatinin olması gerekir. Hukuki yarar dava şartları arasında bulunduğundan bu husus mahkemece re’sen göz önünde tutulmalıdır. Davacı, lehine tescil kararı sağladığından hakkına bu ilamı infaz ettirerek kavuşabilir. Aynı konuda yeniden dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın bu nedenle reddi gerekir. Mahkemece yapılan bu saptama bir yana bırakılarak davanın değişik bazı nedenlerle reddi doğru değil ise de hüküm sonuçta davanın reddine ilişkin bulunduğundan mahkeme karar gerekçesinin HUMK"nun 438/son maddesince yukarıda yazılı olduğu şekilde değiştirilmesine ve davacının bütün temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan kararın gerekçesi DEĞİŞTİRİLEREK DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 18.01.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.