10. Ceza Dairesi 2016/2119 E. , 2016/1748 K.
"İçtihat Metni"İtiraz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ... hakkında ... Ağır Ceza Mahkemesi"nce yapılan yargılama sonucu 16/10/2015 tarihinde 2015/222 esas ve 2015/220 karar sayı ile verilen mahkûmiyet hükmü sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce 31/03/2016 tarihinde 2015/5850 esas ve 2016/1072 karar sayı ile, sanık hakkında TCK"nın 188/3-4. maddeleri uyarınca belirlenen 9 yıl 9 ay hapis cezasının, hüküm fıkrasının 6. bendinde "neticeten 9 yıl hapis" olarak eksik tayini, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmayarak, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükmün düzeltilerek onanmasına oyçokluğuyla karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca Dairemizin onama kararına itiraz edilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz yazısında özetle; yerel mahkemenin hürriyeti bağlayıcı cezayı ikinci paragrafta 9 yıl 9 ay olarak tesis ettiği ve takip eden paragraflarda belirlenen hürriyeti bağlayıcı ceza miktarına dair herhangi bir tasarrufta bulunulmadığı, takip eden paragraflarda TCK 43. ve 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına ve TCK 52/2 maddesi ile gün adli para cezasının günlüğü 20,00.-TL"den 18.000,00.-TL adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, bu aşamada hüküm bitmiş iken yerel mahkemenin 6. paragrafı açıp "neticeten 9 yıl hapis ve 18.000,00.-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına..." demek suretiyle herhangi bir hukuki sonuç doğurmayan, yasa maddesi içermeyen fazlalık bir yazımda bulunduğu anlaşılmıştır.
Yerel mahkeme hükmü hiç temyiz edilmese idi infaz savcısı mahkemesine müracaatla yazım hatasının giderilmesini isteyecek, yerel mahkeme de 6. paragrafdaki maddi hatayı giderebilecekti. Ancak Yüksek Yargıtay 10. Ceza Dairesi"nin itiraza konu kararında yer alan "cezanın...eksik tayini karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır" kabulü yerel mahkemenin hiçbir hukuki sonuç doğurmayacak, hüküm fıkrasında hukuki dayanaktan yoksun fazlalık olduğu anlaşılan yazım hatasını yerel mahkemenin düzeltebilmesi olanağını ortadan kaldırmaktadır. Yukarıda da açıklandığı gibi "usuli kazanılmış hak" aleyhe bozma yasağıdır. Yerel mahkemece mahallinde düzeltilebilecek maddi hatalar usuli kazanılmış hak kavramının koruma alanına dahil değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz mercii Yüksek Yargıtay 10. Ceza Dairesi yüksek heyetinin hükmün 6. paragrafının hukuki dayanaktan yoksun fazlalık olduğunu ve mahallinde ek karar ile hükümden çıkartılabilmesi olanağının mevcut olduğunu tespitle yetinmesi gerekirken "karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır" kabulü usul ve yasalara aykırı olduğu gerekçesiyle ilamdaki eleştiri kısmının çıkarılmasına karar verilmesi istenmiştir.
C) YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞININ İTİRAZIYLA İLGİLİ YASA HÜKÜMLERİ :
1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 308. maddesi:
(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, resen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kurulu"na itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
(2)-(05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen fıkra) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
(3)-(05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen fıkra) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderir.
2- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un geçici 5. maddesi (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen):
(1) Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 308" inci maddesinde yapılan değişiklikler, bu Kanunun yayımı tarihinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nda bulunan ve henüz karara bağlanmamış dosyalar hakkında da uygulanır.
D) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ:
Dairemizin itiraza konu kararının itiraz yazısında ileri sürülen tüm nedenler tartışılıp değerlendirilerek verildiği ve kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazı yerinde görülmemiştir.
İtirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderilmesine karar vermek gerekmektedir.
E) KARAR : Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının yerinde görülmediğine,
2- 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, itirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na GÖNDERİLMESİNE,
03.06.2016 tarihinde üye ..."nun karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
Dairemizin 31.03.2016 tarih; 2015/5850 E.-2016/1072 K. sayılı düzeltilerek onama kararına yazdığım karşı oy yazımda belirtildiği üzere;
Sanık hakkında, uyuşmazlığa konu hüküm fıkrasının ilgili bölümü aynen aşağıdaki gibidir:
"Ab-1)Sanık ...’ın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediği sabit olmakla eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 188/3. maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, işlenmesindeki özellikler, suç yeri, suç konusunun ele geçiriliş şekli ve miktarı ile kastının yoğunluğu nazara alınarak takdiren alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle 6 YIL 6 AY HAPİS ve suçun işleniş özelliklerine göre takdiren 600 GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
2-)Suça konu uyuşturucunun eroin olduğu anlaşılmakla TCK"nın 188/4. maddesi gereğince sanığın cezasında 1/2 oranında artırım yapılarak 9 YIL 9 AY HAPİS ve 900 GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
3-)Koşulları bulunmadığından sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanmasına YER OLMADIĞINA,
4-)Sanığın atılı suçu işlemesindeki kişilik özellikleri ile pişmanlık göstermeyen davranışları nazara alınarak TCK"nın 62. maddesi gereğince cezasında takdiri indirim yapılmasına YER OLMADIĞINA,
5-)Sanığa verilen 900 gün birim sayısı kadar adli para cezasının, sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri nazara alınarak TCK’nın 52/2. maddesi gereğince takdiren bir gün karşılığı 20,00 TL‘den hesap edilmek suretiyle sanığın toplam 18.000,00 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
6-)Sanığın NETİCETEN 9 YIL HAPİS VE 18.000,00 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA..."
Görüldüğü üzere, hükmün 2.bendinde "9 YIL 9 AY HAPİS ve 900 GÜN ADLİ PARA" cezasına hükmedildikten sonra, hükmün 3.ve 4. bentlerinde TCK"nın 43 .ve 62. maddelerinin uygulanmadığının belirtildiği, hükmün 5.bendinde gün adli para cezasının "18.000,00 TL ADLİ PARA CEZASINA " çevrildiği ve böylece ceza miktarları üzerindeki uygulamaların sonuçlandığı dikkate alınmadan, herhangi bir indirim veya artırım maddesi tatbik edilmediği ve hapis cezası üzerinde de hiçbir değişiklik yapılmamasına rağmen, hükmün 6. bendinde lüzumsuz tekrar yapılarak: "NETİCETEN 9 YIL HAPİS VE 18.000,00 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA..." denilmek suretiyle, hapis cezası yönünden, hükmün 2.bendi ile 6. bendi arasında çelişkiye düşülerek, hapis cezasının ne kadar olduğu hususunda tereddüt oluşturulmuş ve hüküm karıştırılmıştır.
Hükmün karıştırılması hallerinde hangi hükme üstünlük tanınacağı, hangi hükmün inceleneceği belli olmadığı için kazanılmış haktan söz edilemez. Aksi takdirde daha büyük hatalarda da sanık lehine olanı kabul etmek zorunda kalabilir, mahkeme iradesini yok sayabiliriz. Somut olayımızdan yola çıkacak olursak, burada "9 YIL 9 AY HAPİS " yerine neticeten " 9 AY HAPİS " de yazılmış olabilirdi. Kazanılmış hak mı kabul edecektik. Bunun bir ilkeye bağlanması gerekir. Sorunun en iyi çözüm yolu, hükmün karıştırılması sebebiyle bozulmasıyla mümkündür.
Anlatılan nedenlerle;
Mahkemenin iradesini belirtmesi ve hükümdeki karışıklığı gidermesini teminen, itirazın değişik gerekçeyle kabulü ile hükmün bozulması gerektiği kanısını taşıdığımdan, çoğunluğun itirazın yerinde görülmediğine ilişkin kararına katılmıyorum.03.06.2016