14. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/14890 Karar No: 2010/142 Karar Tarihi: 18.01.2009
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2009/14890 Esas 2010/142 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2009/14890 E. , 2010/142 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.03.2008 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 09.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davaya konu 528 ada 166 parsel sayılı taşınmaz kaydında murisleri “...” kaydının “...”, “...” kaydının “... kızı ... ...”, “...” kaydının “...”, “...” kaydının “... ...”, “...” kaydının “... kızı ... ...”, “...” kaydının “... ...”, olarak düzeltilmesini istemişlerdir. Mahkemece davanın “...” yönünden reddine diğer malikler yönünden kabulüne karar verilmiş, hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Dava Medeni Kanunun 1027. maddesi uyarınca açılan tapuda kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda miras bırakanla ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu davaların, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır. Eldeki davada, dosyada mevcut nüfus kayıtlarının incelenmesinden davacının tapu kayıt maliki ... ve ... ...’nın mirasçıları arasında yer almadığı görüldüğünden tapu kaydında yazılı “...” ve “...” yönünden davacının aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır. Mahkemece bu kayıtlar yönünden davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından istemin reddine karar verilecek yerde, kabul edilerek düzeltme yapılması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 18.01.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.