11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4590 Karar No: 2021/264 Karar Tarihi: 14.01.2021
Resmi Belgeyi Bozma - Yok Etme veya Gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/4590 Esas 2021/264 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık resmi bir belgeyi bozduğu gerekçesiyle suçlu bulunmuştur. Ancak, belgenin fotokopisinin dosyada bulunması nedeniyle \"aslı gibidir\" onayı yapılmak suretiyle kullanılması mümkündür ve böylece suçun unsurları oluşmaz. Kararda ayrıca, suçun oluşabilmesi için belgenin içeriğindeki bilgilerin kullanılamaz hale getirilmesi gerektiği belirtilmektedir. Mahkeme, sanığın eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığına karar vermiştir. Kararda ayrıca, tekerrüre esas alınan bir ilamın sanıkla ilgisinin bulunmadığı, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi uygulamasının Anayasa Mahkemesi kararıyla yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 205. ve 53. maddeleri, 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2018/4590 E. , 2021/264 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi Belgeyi Bozma, Yok Etme veya Gizleme HÜKÜM : Mahkumiyet
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulu’nun 20.11.2001 tarih, 255-262 sayılı kararında da açıklandığı üzere; belgenin bozulması, yok edilmesi veya gizlenmesiyle kanıtlama aracı olan belgelerin oldukları gibi kalmalarını isteyen kamu güveni sarsılıp suç oluştuğundan, tek nüsha olarak düzenlenen belgenin onaylı örneğinin bulunması veya onaylı örneğinin yapılma ihtimalinin bulunmasının suçun tamamlanmasına engel teşkil etmediği anlaşılmakla, tebliğnamedeki, suça konu belgenin fotokopisinin dosyada bulunması nedeniyle “aslı gibidir” onayı yapılmak suretiyle kullanılmasının mümkün olması karşısında atılı suçun unsurlarının oluşmayacağı yönündeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli karada gösterilen delillere, Mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- 5237 sayılı TCK"nin 205. maddesindeki "resmi belgeyi bozmak, yok etmek ya da gizlemek" suçunun oluşabilmesi için resmi bir belgenin içeriğindeki bilgilerin anlaşılmaz, kullanılamaz hale getirilerek ondan faydalanma olanağının engellenmesi suretiyle bozulması veya belgenin maddi varlığına son verilerek hak sahibinin ondan yararlanmasının engellenmesi gerekmektedir. Nitekim, belge ortadan kalkınca veya bozulunca bu yararlanma olanağı kalmayacağından failin elde etmek istediği sonuç da gerçekleşecektir. Gerçek belgenin aslı ortadan kaldırılarak veya bozularak sonuç elde edildiğinde suç da tamamlanmış olur. Somut olayda, sanığın yırttığı kabul edilen belge parçalarının duruşmaya getirilerek incelenmesi ve yırtılan parçalarının birleştirilmesi durumunda belgeden yararlanma olanağının bulunduğunun ve belgenin hukuki geçerliliğini koruduğunun anlaşılması halinde, sanığın eyleminin teşebbüs aşamasında kalacağı gözetilmeden eksik inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması, 2- Kabule göre de; a) Tekerrüre esas alınan Gaziantep 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/664 Esas, 2008/1074 Karar sayılı ilamının sanık ile ilgisinin bulunmadığı gözetilmeden, bu ilamın tekerrüre esas alınması, yasaya aykırı, b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.