13. Hukuk Dairesi 2016/17908 E. , 2019/8823 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı bankadan konut kredisi kullanarak aldığı dairenin ... ilinde meydana gelen depremde ağır hasar gördüğü, davalı banka ile aralarında yaptıkları kredi sözleşmesine bağlı olarak davalı banka tarafından Zorunlu Deprem Sigortası başlatıldığını, ancak süresi sona ermesine rağmen yenilenmediğini, bu nedenle meydana gelen zararın davalı sigorta şirketince karşılanmadığını ileri sürerek; 75.000,00 TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı banka vekili, DASK işlemlerinin sigorta şirketi tarafından yapıldığını, poliçenin yenilenip yenilenmemesi hususunun sigorta şirketi ve davacı malikinin sorumluluğunda bulunduğunu, sigortayı yenileme yükümlülüklerinin olmadığını savunmuş; diğer davalı sigorta şirketi ise davanın husumetten reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalı sigorta şirketi bakımından husumet nedeniyle usulden, diğer davalı bakımından ise esastan ret karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava DASK poliçesinin yenilenmemesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacı tarafından, davalı bankadan 25.10.2007 tarihinde konut kredisi kullanıldığı, krediye konu taşınmaz için 23.10.2007-23.10.2008 tarihleri arasında davacı ile ... Sigorta A.Ş. arasında zorunlu deprem sigorta poliçesi düzenlendiği, bu tarihten sonrası için herhangi bir zorunlu deprem sigorta poliçesinin mevcut olmadığı anlaşılmış, ... ilinde 23.10.2011 ve 09.11.2011 tarihlerinde meydana gelen deprem nedeniyle dava konusu taşınmaz hasar görmüştür.
Davacı ile davalı banka arasında düzenlenen kredi sözleşmesinin Sigorta Hükümleri başlıklı 8.3. maddesi " BANKA"nın ... şubesi dain ve mürtehin olacak şekilde BANKA ile mutabık kaldığı ... Banka"nın acentesi olduğu sigorta şirketine veya dilediği sigorta şirketine karşılıklı mutabakata varılmak suretiyle, kredili müşteri, bankaya teminat olarak gösterilen ve/veya banka"dan aldığı krediye istinaden satın aldığı konut/konutları, malları, taşıt ve menkulleri sigorta ettireceğini, sigorta sözleşmelerini BANKA alacağının tamamen tahsil edileceği tarihe kadar yenileteceğini, mevcut/yapılacak/yenilenecek tüm sigorta poliçelerinin üzerinde Banka"nın adının dain ve mürtehin olarak gösterileceğini, Banka"nın açılacak kredi sebebi ile yaptırılan tüm sigorta poliçelerini vadelerinin hitamında yenileteceğini, ... Banka tüm teminatları ve kredi şartı tüm sigortalama işlemlerinin sigorta primlerinin kredili müşteri tarafından ödenmemesi durumunda, gerekli göreceği hallerde ve tamamen kendi yetkisi ile gerekli göreceği her türlü rizikolara karşı, dilediği şart, kayıt ve müddetlerle, lehtarı kendisi olmak üzere dilediği sigorta şirketine sigorta ettirebilir ve bu primleri kredili müşteriden işbu kredi sözleşmesi şartları dahilinde talep edebilir. Ancak, kredili müşteri teminatlarının Banka"ca sigortalanma yetkisi, Banka için bir mecburiyet teşkil etmez ve bundan dolayı Banka"ya bir sorumluluk yüklenemez. ...’’ hükmü yer almaktadır. Keza, altı davacı tarafından imzalanan Sözleşme Öncesi Bilgi Formu"nun "Sigorta" başlıklı kısmında " Kredi Hayat Sigortası, Konut Sigortası ve Zorunlu Deprem Sigortası, Bankamızın kredi kullanılacak şubesi dain ve mürtehin olacak şekilde tüketici tarafından düzenletilecek ve Bankamız alacağı tamamen tahsil edilene kadar yeniletilecektir." düzenlemesi bulunmaktadır. Davacı tarafından imzalanan ek 92 nolu belge ile davacının sözkonusu poliçeleri yenileyeceğini taahhüt ettiği, ek 93 nolu belgede ise, sözkonusu poliçeleri yenileme yetkisinin hesaplarda para bulunmasa dahi kredi kullandırılmak suretiyle tahsil edilmesi konusundaki yetkinin bankaya verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; zorunlu deprem sigortasının yapılmış olması kaydıyla ihtiyari deprem sigortasının yapılabileceği, kredi sözleşmesi uyarınca bankaca resen kredi sözleşmesinin primlerinin ödeneceği ve primler yönünden müşterisine rücu edebileceği yönündeki hükümler ve bankanın ihtiyari sigortayı sürenin bitiminde resen yenilediği göz önüne alındığında; basiretli bir tacir olarak zorunlu bir poliçe olan Dask sigorta poliçesi için de evleviyetle bilgilendirme ve yenileme yükümlülüğü yönünden aynı şekilde davranması gerektiği, söz konusu poliçenin yenilenmemesi nedeniyle bankanın %25 oranında sorumlu olduğu tespit edilmiştir.
Mahkeme ise, Dask sigortasının bizzat davacı (malik veya intifa hakkı sahibi) tarafından yapılıp yenilenmesi gerektiği, bankanın her türlü rizikoya karşı sigorta sözleşmesi yapma ve yenileme yetkisi bulunmakla birlikte, bu husus bir zorunluluğu ifade etmediği gibi, davacı tarafından zorunlu deprem sigortasının yapılması ve yenilenmesi hususunda, davalı bankaya her hangi bir sorumluluk yüklenemeyeceği hususunun taraflarca kararlaştırıldığı, kaldı ki Dask sigortasının dava dışı Reşat ... sigorta acentesi tarafından yapıldığı, poliçe süresinin 2008 de bitmesine ve aradan üç yıl gibi uzun bir süre geçmesine rağmen davacı tarafından yenilenip yenilenmediğinin de takibi yapılmadığı, sigorta şirketinin ise, sigorta sözleşmesini davalı Dask nam ve hesabına yapmış olduğundan dolayı her hangi bir sorumululuğunun bulunmadığı, yine davalı sigorta şirketinin malik yerine zorunlu deprem sigortası yaptırma, yenileme ve sözü edilen hususların ihmal edilmesi durumunda meydana gelecek rizikoları üstleneceğine ilişkin yasa ve sözleşme hükmü de bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
17.01.2009 tarih ve 27113 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, Hazine Müsteşarlığınca çıkartılan ve dava tarihinde yürürlükte olan Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği’nin 5. maddesinin 2. fıkrasında zorunlu sigortalarda kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğunun kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun ise kredi kuruluşuna ait olacağı düzenlenmesi yer almaktadır.
Her ne kadar, DASK sigortasını yapan başka bir sigorta şirketi olsa da, davalı bankanın zorunlu olan bu sigortanın da yenilenmesi için davacıya bilgilendirme yapması gerektiğinden, davalı bankanın burada kusuru vardır. Ne var ki, davacı sigortalının da zorunlu olan DASK sigortasının süresinin dolup dolmadığını takip etme ve sigortayı yeniletme konusunda kendisine düşen özen yükümlülüğünde müterafik kusuru vardır. Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgular göz önüne alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bent gereğince temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.