Basit dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/4316 Esas 2016/8237 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/4316
Karar No: 2016/8237
Karar Tarihi: 21.09.2016

Basit dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/4316 Esas 2016/8237 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın basit dolandırıcılık suçundan 3 yıl hapis ve 600 TL adli para cezasına çarptırıldığını, resmi belgede sahtecilik suçundan ise beraat kararı verildiğini belirtti. Sanığın, başkasına ait sürücü belgesine kendi fotoğrafını yapıştırarak şikayetçi şirketten temin ettiği faturalı hat ile görüşmeler yaparak bedellerini ödemediği iddia edilen olayda, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan şirketin duruşmadan haberdar edilmediği ve şikayetçinin temyiz taleplerinin incelenmesinin reddedildiği belirtildi. Mahkeme ayrıca, sahte sürücü belgesinin dolandırıcılık suçunun nitelikli hali oluşturup oluşturmadığına ilişkin takdirin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğunu belirterek, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini ancak yargılamaya devam edilerek hüküm kurulduğunu belirtti. Sonuç olarak, mahkeme kararı bozuldu ve sanığın temyiz itirazları yerinde görüldü. Kanun maddeleri olarak ise, dolandırıcılık suçu için 158/1-d maddesi ve CMK'nın 260/1. maddesi, resmi belgede sahtecilik suçu için ise herhangi bir kanun maddesi belirtilmemiştir.

23. Ceza Dairesi 2016/4316 E. , 2016/8237 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Basit dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Dolandırıcılık suçundan; 157/1, 52/1-2, 53 maddeleri uyarınca 3 yıl hapis ve 600 TL adli para cezası; beraat
Resmi belgede sahtecilik suçundan; beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın mağdur ..."ya ait sürücü belgesine kendi fotoğrafını yapıştırarak şikayetçi şirketten temin ettiği faturalı hat ile görüşmeler yapıp bedellerini ödemediği iddia edilen olayda,
1)Kovuşturma evresinde duruşmadan haberdar edilmeyen katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan şirketin 5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesine göre, sanık hakkında kurulan hükümlere dair temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Şikayetçinin yokluğunda verilip 10.08.2015 tarihinde tebliğ edilen hükmü şikayetçi vekilinin 31.08.2015 tarihinde sona eren adli tatili müteakip yasal süresi geçtikten sonra yaptığı, 08.09.2015 tarihli temyiz inceleme başvurusunun, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2) Sanığın dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne dair temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Olayda kullanılan sahte sürücü belgesinin Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Büro Amirliği"nin maddi varlıklarından olması nedeniyle eylemin suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 158/1-d maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle sair yönleri incelenmeksizin 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/09/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.