Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5842 Esas 2016/1328 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5842
Karar No: 2016/1328
Karar Tarihi: 03.03.2016

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5842 Esas 2016/1328 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından incelenen bir davada, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan dolayı şikayetçi hakkında davaya katılma kararı verilmeden beraat kararı verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, gerekçeli kararın elektronik imza kanunu gereğince düzeltilebilecek eksiklikler içerdiği tespit edilmiştir. Hırsızlık suçuna ilişkin yapılan soruşturmada, sanığın mağdurun kimlik bilgilerini kullanarak savunma yapmadığı ve iddianame içeriği ve delil durumu göz önünde bulundurulduğunda, sanığın atılı suçu işlediğine dair hiçbir şüpheli bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Kararda, 5271 sayılı CMK'nın 237/2 ve 238. maddeleriyle ilgili hükümler açıklandıktan sonra, Elektronik İmza Kanununun 5 ve 22. maddelerine de atıfta bulunulmuştur.

16. Ceza Dairesi 2015/5842 E. , 2016/1328 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
Hüküm : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kamu davasına katılma istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeyen şikayetçi hakkında 5271 sayılı CMK"nın 237/2 ve 238. maddeleri uyarınca davaya katılmasına karar verilerek ve hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Gerekçeli kararın 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununun 5 ve 22. maddeleri gereğince... sicil nolu katip tarafından imzalanmaması ve suç adının “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” yerine “iftira” yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün eksiklik ve yazım hatası kabul edilmiştir.
Hırsızlık suçuna ilişkin yapılan soruşturmada sanığın mağdurun kimlik bilgilerini kullanarak savunmada bulunmadığı, tanık ..."nın beyanın daha önce birlikte işledikleri suçlara ilişkin olduğu, ayrıca iddianame içeriği ve sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığı hususları da gözetildiğinde, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle beraate ilişkin hükmün ONANMASINA, 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.