Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/7330 Esas 2016/1324 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7330
Karar No: 2016/1324

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/7330 Esas 2016/1324 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın iftira veya suç uydurma suçu işleyip işlemediği konusunda eksik incelenme yapıldığı gerekçesiyle beraat kararını bozdu. Eğer şikayetçinin adı geçen kişi gerçek kişi ise sanığın iftira suçu, değilse suç uydurma suçu işlediği sonucuna varılması gerektiği belirtildi. Ayrıca, TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca, adli para cezasının kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olduğu ve seçenek yaptırımlarına uyulmaması halinde anılan maddenin 6. fıkrasına göre cezaların infazıyla ilgili düzenlemeler yapıldığı ifade edildi. Kanuna aykırı işlem yapıldığı gerekçesiyle hükmün bozulduğu belirtildi. Kanun maddeleri: TCK 271, 62, 50/1-a, 52/2-4, 267/1, 269/1, 50/3, 50/6, 5275 sayılı Kanunun 106/3.
16. Ceza Dairesi         2015/7330 E.  ,  2016/1324 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Suç uydurma
    Hüküm : TCK"nın 271, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    26.01.2013 tarihli kolluk ifadesinde eşgal bilgilerini verip ... nolu telefonu kullandığını düşündüğü önceden tanıdığı ... ismindeki erkek bir şahsın “kendisine tecavüz edip, miktarını hatırlayamadığı parasını alıp darp ettiği” şeklinde şikayetçi olan sanığın, aynı tarihte daha sonra şüpheli sıfatıyla vermiş olduğu soruşturma ve yargılama aşamasındaki savunmalarında ise “Para karşılığı birlikte olduğunu ancak parasını alamadığı için bu şekilde beyanda bulunduğunu” beyan etmesi şeklinde gerçekleşen somut olayda, ... isimli şahsın gerçek kişi olup olmadığı araştırılıp, gerçek kişi olduğunun saptanması halinde sanığın eyleminin iftira suçunu oluşturacağı ve soruşturma başlamadan iftirasından dönmesine göre hukuki durumunun TCK 267/1, 269/1. maddeleri gereğince değerlendirilmesi, aksi takdirde ise suç uydurma suçunu oluşturacağı hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve yazılı gerekçe ile beraat kararı verilmesi,
    Kabule ve uygulamaya göre de;
    TCK’nın 50/3. maddesinin "uygulamada asıl mahkumiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir " hükmüne göre, fıkranın (a) bendinde belirtilen adli para cezasının, kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım, diğer bentlerinde belirtilenlerin ise tedbir niteliğinde olduğu, TCK 50/6. maddesinde seçenek tedbirlere uyulmaması halinde yapılacak uygulama düzenlemiş olup, infaz aşamasında seçenek yaptırım olan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde ise anılan fıkraya göre değil 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca uygulama yapılacağı gözetilmeden infazı da kısıtlar biçimde TCK’nın 50/6. maddesi gereğince ihtarat yapılması,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 01.03.2016 tarihinden oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.