3. Hukuk Dairesi 2015/16097 E. , 2017/3365 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının ilgili abonelik sözleşmesi ile kendilerinin elektrik abonesi olduğunu,davalının muhtelif dönemlere ilişkin tarafına tahakkuk ettirilen fatura bedellerini ödememesi nedeniyle hakkında Rize İcra Müdürlüğünün 2012/8086 E. Sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduklarını,davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, ve lehlerine asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı,davacının elektrik abonesi olmadığını,ödeme emrinde bildirilen adreste oturmadığını,kendisinin T.C. Kimlik numarası ve ismi ile başka şahısların abonelik sözleşmesi yapmış olabileceğini,nitekim sözleşmede yer alan imzanın da kendisine ait olmadığını ve imza incelemesi yapılmasını talep ettiğini savunarak,davanın reddini istemiştir.
Mahkemece;sözleşmedeki imzaların davalıya ait olmadığına dair alınan rapor gereğince dava konusu borçtan davalının sorumlu olmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava;elektrik aboneliğinden kaynaklı borca yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut olaya gelince;davaya konu edilen alacağın davalı abonenin meskeninde yer alan elektrik tüketiminden kaynaklandığı ve iddiaya göre, taraflar arasında, 4077 sayılı yasanın değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi (mesken abonesi) bulunduğu belirtilmektedir. 4077 sayılı yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. 4077 sayılı Kanunun 2. ve 3.maddeleri gereği somut olaya 4077 sayılı Kanunun uygulanması gerekmektedir.
Hal böyle olunca mahkemece;yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, 4077 sayılı Kanunun 23.maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek davanın Tüketici Mahkemesi sıfatıyla görülüp sonuçlandırılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla görülüp sonuçlandırılması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre,davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.