23. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/757 Karar No: 2020/3940 Karar Tarihi: 01.12.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/757 Esas 2020/3940 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir sıra cetveline itiraz davasında, borçlunun üçüncü kişiden olan alacağının paylaştırılmasına ilişkin sıra cetvelinde müvekkilinin geçerli haczi olmasına rağmen müvekkilinin dosya bilgilerine yer verilmemesinin hatalı olduğu ileri sürülmüş ve davalının alacağının muvazaalı olduğuna karar verilerek sıra cetvelinin iptaline ve davalıya ayrılan payın müvekkiline ödenmesine hükmedilmiştir. Ancak, temlik alan davalının teslim edilen pamuklar karşılığında sıra cetveline konu alacağı temlik aldığı, davalının alacağının gerçek bir alacak olduğu anlaşıldığından kararın bozulması gerektiği hükmedilmiştir. Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu, Ticaret Kanunu.
23. Hukuk Dairesi 2018/757 E. , 2020/3940 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, borçlunun üçüncü kişiden olan alacağının paylaştırılmasına ilişkin ... İcra Müdürlüğü"nün 2014/8484 E. sayılı dosyasından düzenlenen 06.07.2015 tarihli sıra cetvelinde, paylaşıma konu borçlunun üçüncü kişideki alacağı üzerinde müvekkilinin geçerli haczi olmasına rağmen müvekkilinin dosya bilgilerine yer verilmemesinin hatalı olduğunu, ikinci sırada pay ayrılan davalının takipsiz iştirak şartlarının bulunmadığını ve davalının alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline ve davalıya ayrılan payın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen kararın dairemizin 29.03.2016 tarihli kararıyla Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle bozulması üzerine bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalı tarafından sunulan müstahsil makbuzların her daim hazırlanabilecek nitelikte belgelerden olması, davalı tarafından borçlu ile aralarındaki ticari ilişkiye ilişkin hiçbir açıklamada bulunulmaması, aralarındaki alacak borç ilişkisini ispatlayamadığı, düzenlenen müstahsil makbuzlarının muvazaalı olduğu yönünde kanaat oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dosya kapsamından, temlik eden borçlu şirkete davalı tarafından 19.10.2014 ve 05.11.2014 tarihlerinde iki ayrı müstahsil makbuzla pamuk teslim edildiğinin ... Ticaret Borsasının tescil beyannamesiyle sabit olduğu, temlik alan davalının teslim edilen bu pamuklar karşılığında sıra cetveline konu alacağı temlik aldığı, davalının alacağının bu belgeye istinaden gerçek bir alacak olduğu, anlaşıldığı halde davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.