23. Hukuk Dairesi 2013/8860 E. , 2014/3207 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2013
NUMARASI : 2010/429-2013/21
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirketin avcılık ve outdoor malzemeleri ile savunma sanayi ve güvenlik sistemlerine ilişkin toptan satış, üretim, ithalat, ihracat, pazarlama ve danışmanlık hizmetleri alanında faaliyet gösterdiğini, davalının müvekkilinin mağazasından yapmış olduğu alışverişler dışında, müvekkilinin davalıya ait silah ve yivsiz tüfek ruhsatlarının takip işlemlerini gerçekleştirdiğini, bu kapsamda davalı adına silah devir bedelleri, gerekli harç ve bağışların müvekkilince ödendiğini ve danışmanlık hizmeti verildiğini, ancak davalının aldığı ürün ve hizmetlerin bedelini ödememesi üzerine davalı hakkında toplam 31.104,00 TL"nin tahsili için başlattıkları ilamsız icra takibinin, davalının haksız olarak yetkiye ve borca itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşme olmadığını, davacıdan yapmış olduğu alışveriş ve almış olduğu hizmetler karşılığında 20.000,00 TL"ye anlaşmış olduklarını, ancak davalının anlaşmaya uymayarak fazla bedel talep ettiğini savunarak, müvekkili hakkında yapılan takibin kısmen iptali ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 6100 sayılı HMK"nın 10. maddesine göre sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi ve icra dairesi yetkili olduğundan ve fatura düzenleyen davacı şirketin bulunduğu yerde sözleşme ifa edileceğinden davalının yetki itirazının yerinde olmadığı, davacı tarafça talep edilen 30.929,00 TL"lik alacağın faturaya dayalı kısmının 8.043,75 TL olduğu, kalan miktarın ispatı için sunulan dekontlarda davalı tarafın imzasının bulunmadığı ve davacı tarafından tek taraflı olarak düzenlendiği, ancak davalının hukuki ilişkiyi ve borç miktarının 20.000,00 TL"si yönünden davayı kabul ettiği, kalan alacak miktarının davalının imzasını içeren yazılı bir belgeyle ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile itirazın 20.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki silah ve satışı ile ruhsat alımına ilişkin takip işlemlerini içeren sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, takip dayanağı iki adet fatura bedelinin toplam 8.043,75 TL olduğu, takip
talebindeki alacak miktarı 30.929,00 TL olup, kalan miktar için sunulan hesap dekontlarında davalının imzasının bulunmadığı ve davacı tarafça tek taraflı olarak düzenlendiği ancak borç miktarının 20.000,00 TL"sinin davalı tarafça kabul edildiği gerekçesiyle, bu miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmiştir. Davacı tarafça yapılan hizmetle ilgili harcamalara ilişkin tahsilat makbuzları ile fişlerin fotokopileri ve silah satımına ilişkin bir kısım belgeler dosyaya sunulmuş olup, verilen hizmet kapsamında bu harcamaların yapıldığı ve davacıya silah satıldığı ileri sürülmüştür.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 22. maddesinin ilk cümlesi ""Tacir olan veya olmayan bir kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, münasip bir ücret isteyebilir. "" hükmünü içermektedir.
Mahkemece davacıdan yapmış olduğu harcamalara ilişkin belge asıllarının sunulması istenip gerekse belgeleri veren resmi kurumlarla yazışmalar yapılarak temin edilmesinden sonra, belge asıllarının davacı elinde olmasının ödemelerin davacı tarafından yapıldığına karine teşkil edeceği ve düzenlenen silahların da davalı adına alınmış olduğu hususları da gözetilerek, silah alım satımı ve ruhsat takip işlemleri konusunda uzman bir bilirkişi aracılığıyla davacı tarafından sunulan ve dosyaya getirtilen belgeler incelenerek, mevcudiyeti uyuşmazlık konusu olmayan hizmet ilişkisi kapsamında yapılan harcamalar belirlenerek ayrıca yemek ve otopark ücretlerinin danışmanlık ücreti kapsamında sayılıp sayılmayacağı, davacının vermiş olduğu hizmetler dolayısıyla yapmış olduğu harcamalar ve silah satımı iddiası ile ilgili olarak ne kadar alacaklı olduğu hususlarında rapor alınıp sonucuna göre davalının kabul ettiği ve hüküm altına alınan miktarı aşan kısım tespit edilirse bu miktarın da hüküm altına alınması gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Öte yandan, davalı tarafın 12.04.2010 tarihinde davacıya gönderdiği cevabi ihtarnamede 20.000,00 TL borcu bulunduğunu kabul etmesi ve takip talepnamesi ekinde fatura ve hesap dökümünün bulunması dikkate alınarak İİK"nın 67/2. maddesi uyarınca alacağın likit olduğunun kabulüyle davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle bu istemin reddi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.