17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/12649 Karar No: 2017/16858 Karar Tarihi: 28.12.2017
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/12649 Esas 2017/16858 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir hırsızlık suçu nedeniyle, sanık lehine olan kanunun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) olduğunu belirtti. Ancak mahkeme, sanığın daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı alındığı halde, denetim süresi içinde yeni bir suç işlediği için verilen cezanın yanlış olduğunu ve Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik iptal kararlarının dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Mahkeme kararında, 765 sayılı TCK'nın 493/1-son maddesi de bahsedilerek, bu maddenin sanığın eyleminin kapsamında kaldığı belirtildi. Kanun numaraları olarak bahsedilen maddeler şunlardır: 5252 sayılı Kanun'un 9/3. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın hükümleri, CMUK'nun 326/son maddesi, CMK'nın 231/11. maddesi ve TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi.
17. Ceza Dairesi 2016/12649 E. , 2017/16858 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 5252 sayılı Kanun"un 9/3. maddesi gereğince, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılmak suretiyle lehe olan kanunun tespit edilmesi gerekirken, bu yönde karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulmuş ise de, sanığın eyleminin 765 sayılı TCK"nın 493/1-son maddesi kapsamında kaldığı nazara alındığında 5237 sayılı TCK hükümleri uyarınca kurulan hükmün açıkça sanık lehine olduğunun anlaşılması nedeniyle lehe olan Kanun"un 5237 sayılı TCK olduğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış olup bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanık hakkında, 24/10/2008 tarihinde mahkeme sonuç olarak 1 yıl 11 ay hapis cezası vererek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdiği, denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi sebebiyle 04/09/2014 tarihinde önceki hükmün aynen açıklanması gerekirken, CMUK"nun 326/son ve CMK"nın 231/11. maddelerine aykırılık oluşturacak şekilde sonuç olarak 1 yıl 11 ay 10 gün erteli hapis cezasına hükmedilmesi, 2-Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/ 85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca ceza süresi bakımından kazanılmış hakkın korunmasına 28.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.