Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/15062 Esas 2017/3338 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15062
Karar No: 2017/3338
Karar Tarihi: 20.03.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/15062 Esas 2017/3338 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/15062 E.  ,  2017/3338 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I


    Davacı, davalının evi terkettiğini, komşuların yardımları ile geçindiklerini ileri sürerek kendisi için aylık 300.00.- TL , ortak çocuklar İsmail ve Ayşenur için aylık 350.00.- şer TL tedbir nafakası ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
    Davalı, eşi ve oğlunun kendisini döverek evden kovduklarını, yarı felçli olduğunu, konuşmakta ve yürümekte zorlandığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacı için 250.00.-TL ....için 300.00.- er TL aylık tedbir nafakası takdirine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir .
    Dava, tedbir nafakası talebine ilişkindir.
    TMK.nun 195.maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler. Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine Kanunda öngörülen önlemleri alır. Aynı yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.
    Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.

    Somut olayda davacının ev hanımı olduğu, başkalarının yardımı ile geçindiği, 2 çocuğu ile eşine ait evde yaşadığı, davalının ise emekli olduğu, 1.100.00 TL emekli maaşı aldığı, felçli olduğu, zor konuştuğu, zor yürüdüğü, evinde eşinin ve çocuklarının yaşadığı, kendisinin kardeşinin yanında kaldığı anlaşılmaktadır.
    Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve özellikle davalının felçli oluşu ve tespit edilen gelirine göre takdir edilen tedbir nafakalarının miktarı hak ve nesafete uygun olmayacak şekilde fazladır. Tedbir nafakasının miktarının tayin edilmesinde davalının gelirinin ve tarafların birlikte yaşadıkları sırada sürdükleri yaşam koşullarının dikkate alınması gerekir.
    Mahkemece; davacı tarafın geçimi ve bakımı için gerekli, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, TMK"nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, davacı ve ortak çocuklar için daha uygun tedbir nafakalarına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.