16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/20429 Karar No: 2017/8602 Karar Tarihi: 07.12.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/20429 Esas 2017/8602 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/20429 E. , 2017/8602 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Tesis kadastrosu sonucunda .... Köyü çalışma alanında bulunan 1571 parsel sayılı 1090 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, taşınmazın 1976 yılından itibaren ..."ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak Hazine adına 1993 yılında tespit edilmiş, daha sonra hükmen 20.03.1997 tarihinde kesinleşmek suretiyle tutanağın beyanlar hanesindeki şerhin iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir. 2010 yılında yapılan güncelleme çalışmasında tapu kaydının beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın ..."ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılmıştır. Davacı ..., satın alma nedenine dayanarak taşınmazın bir bölümünün kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazda kullanımı da içeren kadastro tespiti 1993 yılında yapılmış, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde, taşınmazın 1976 yılından itibaren ..."ın fiili kullanımında bulunduğu belirtilmiş ve hükmen 20.03.1997 tarihinde kesinleşmiştir. 3402 sayılı Yasa"ya, 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek-4. madde uyarınca, 2010 yılında 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlarda kullanıcı güncelleme çalışması yapılmış, çekişmeli taşınmazın ..."ın fiili kullanımında bulunduğu tespit edilmiştir. Davacı, dava konusu taşınmazı 1988 yılında satın alarak kullandığı iddiasıyla dava açmıştır. Davanın kadastro tespitinin yapıldığı 1993 yılından önceki nedenlere dayandığı anlaşılmakta olup davanın açıldığı 07.6.2013 tarihi itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3 maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. Hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın dinlenilme olanağı yoktur. 2010 yılında yapılan kullanıcı güncelleme çalışmasına itirazda ise ancak güncelleme ile lehine şerh verilen kişiden satın alma veya başka bir nedenle devralma iddiasıyla açılacak davaların dinlenilme olanağı vardır. Davacı taraf, şerh sahibi ..."dan zilyetliği devraldığı yönünde bir iddia da bulunmadığına göre hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken farklı bir gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsiz ise de, hüküm sonucu itibariyle doğru olduğundan gerekçesi bu şekilde DÜZELTİLMEK suretiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 07.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.