1. Hukuk Dairesi 2017/5131 E. , 2017/7117 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakan ... ... "nin ... ada ... parselde bulunan 12 nolu bağımsız bölümün 1/4 payını muvazaalı olarak davalıya temlik ettiğini, davalının ise taşınmazı dava dışı 3. kişiye devrettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla temlik edilen payın yarı bedeli olan 15.000.00.-TL"nin mirasbırakanın ölüm tarihi olan 05.12.2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; alım gücü bulunduğunu, mirasbırakanın davacı tarafa sağlığında ciddi kazanımlarda bulunduğunu, damadın borçları için birtakım paylarını satmak zorunda kaldığını, mal kaçırma kastının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."nün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı bedel isteğine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu taşınmazın mirasbırakan tarafından mirastan mal kaçırmak amacıyla davalıya temlik edildiğinin kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.
Ne var ki; dava 20.04.2007 tarihli dilekçe ile 15.000.-TL değer göstermek suretiyle açılmış olup, mahkemece davanın esastan reddine karar verildiğine göre, davalı lehine dava değeri üzerinden belirlenecek nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücreti tayini doğru değildir. Ancak, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 1. bendinin 4. fıkrasının hükümden çıkarılarak yerine 1. bent 4. fıkra olarak " Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ..."ne göre 1.800.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine" ibaresinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.12.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalif) (Muhalif)
-KARŞI OY-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı, taşınmazın el değiştirmesi nedeniyle bedel isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlığın çözümüne geçmeden evvel “muris muvazaası” kavramının hukuki niteliği üzerinde durulmasında yarar vardır.
01.04.1974 gün 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında saklı pay sahibi olsun ya da olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar, görünürdeki satış sözleşmesinin Borçlar Kanunu’nun 18 (Türk Borçlar Kanunu’nun 19) maddesine dayanarak muvazaalı olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de şekil koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek dava açabilecekleri ilkesi benimsenmiştir.
Bu noktada muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davada sözleşmenin şekil ve içerik yönünden geçersizliği ileri sürülmekte olup, öncelikle murisin gerçek irade ve amacı belirleneceğinden, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı bedel isteğinin konusu da taşınmazdır. Ve dolayısı ile taşınmazın aynına ilişkin bir dava olup, HMK’nun 12. maddesi uyarınca kesin yetkili mahkemede görülmesi zorunludur.
Öte yandan, taşınmazın aynına ilişkin davalar taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır (HMK 12. md) . Taşınmazın bulunduğu yerden amaç taşınmazın ilçe sınırları bakımından fiilen bulunduğu yerdir. Dolayısı ile tapuda yazılı olduğu yer değildir.
Somut olayda, taşınmaz ...’dadır.
Hal böyle olunca, yetki hususunun kamu düzenini ilgilendirdiği gözetilerek yetkisizlik kararı verilmek üzere hükmün bozulması düşüncesinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun düzelterek onama görüşüne katılamıyoruz.