20. Hukuk Dairesi 2017/913 E. , 2017/10115 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 05/02/2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davalılardan ... vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesi ile müvekkillerinin ..., ..., ... mah. 86 pafta, 350 ada 66 sayılı parselde kayıtlı taşınmazda kat maliki olduğunu, apartmanda mevcut bağımsız bölümlerin m²"lerinin farklı olmasına rağmen, arsa paylarının eşit olarak tapuya kaydedildiğini ve hakkaniyete aykırı olduğunu öne sürerek arsa paylarının tespit edilerek düzeltilmesini ve tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davaya konu taşınmazın zemin artı 3 normal katlı olduğu her katta 4 daire bulunduğu, dairelerin kat ve cephelerinin, yüzölçümlerinin farklı olduğu ancak, her katta bulunan bağımsız bölümlere büyüklüğü, cepheleri ve manzaraları dikkate alınmadan tüm bağımsız bölümlere eşit olarak 20/320 arsa payı verildiği, tapu kaydı yapılan keşif ve bilirkişi raporu ile arsa paylarının değerleri ile orantılı olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilerek yeni arsa payları düzenlenmiş, hüküm davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.Dava Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan bağımsız bölümlere özgülenen arsa paylarının düzeltilmesi istemine ilişkindir.634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 3. maddesi hükmüne göre; "kat mülkiyeti, bu mülkiyete konu olan anayapının bağımsız bölümlerinden her birine kat irtifakının kurulduğu tarihteki, doğrudan doğruya kat mülkiyetine geçilme halinde ise bu tarihteki değeri ile oranlı olarak tahsis edilen arsa payının ortak mülkiyet esaslarına göre açıkça gösterilmesi suretiyle kurulur. Arsa paylarının bağımsız bölümlerin değeri ile oranlı olarak tahsis edilmediği hallerde, her kat maliki veya kat irtifakı sahibi, arsa payının düzenlenmesi için mahkemeye başvurabilir." Kanun gereğince; arsa payı düzenlemesinin yeniden yapılabilmesinin ilk şartı, arsa paylarının bağımsız bölümlerin değerleriyle oransız olarak belirlenmiş olmasıdır. Bu hususa dayalı istemlerde mahkeme tüm kanıtları değerlendirerek bağımsız bölümün değeri ile bölüme özgülenen arsa payını karşılaştırıp denklik sağlamaya çalışmalıdır. Söz konusu işlem yapılırken de bağımsız bölümlerin cinsi, bulunduğu kat, alanı, ısınma sistemi, aydınlanması, mimari kullanımı ve konumu, cephesi ve manzarası gibi hususlar değerlendirme için esas alınır. Değerlendirmeye esas alınacak tarihten sonraki imar durumu ile cins ve manzara değişiklikleri, bakım ve onarım çalışmaları nedenleriyle meydana gelen değer artış ve eksilmeleri dikkate alınmaz.
Somut olayda dava konusu taşınmazda 31.10.1966 tarihinde kat irtifakı 21.09.1967 tarihinde kat mülkiyeti kurulduğu, bilirkişi raporunda kat mülkiyetine geçiş tarihi olan 21.09.1967 tarihinde arsa paylarının orantılı olarak dağıtılmadığı belirtilmişse de; bağımsız bölümlerin değerinde ve dolayısıyla arsa paylarının tespitinde dikkate alınmayan bu nedenle arsa payları arasında orantısızlığa yol açan somut ve haklı nedenler ortaya konulmamıştır.Dava konusu taşınmazda 1967 yılında kat mülkiyeti kurulduğu dikkate alındığında aradan geçen süre zarfında taşınmazda arsa paylarına herhangi bir itiraz olmadığı, bağımsız bölümlerin, kat mülkiyetinin kurulduğu tarihteki değerlerinin yukarıda açıklanan unsurları ve bu belirlemeye göre tapu sicilinde kayıtlı arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğu konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme ve gerekçe içermeyen soyut ve genel ifadeli bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ve davalı ..."ün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.480,00.-TL’nin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı ..."e verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/12/2017 günü oy birliği ile karar verildi.