Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/25358 Esas 2010/6493 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/25358
Karar No: 2010/6493
Karar Tarihi: 22.03.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/25358 Esas 2010/6493 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2009/25358 E.  ,  2010/6493 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Mersin 3. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 10/09/2009
    NUMARASI : 2009/1090-2009/1036

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlu vekili, takip konusu çekte müvekkilinin şahsı adına imzasının olmadığı halde aleyhine takip yapıldığından takibin iptalini istemiş, mahkemece de itirazın kabulüne karar verilmiştir.
    TTK.nun 590.maddesinde, "Temsile selahiyetli olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kimse, o poliçeden dolayı bizzat mesul olur ve poliçeyi ödediği takdirde temsil olunanın haiz olabileceği haklara sahip olur. Sehaliyetini aşan temsilci için dahi hüküm böyledir." hükmü yer almaktadır.
    Borçlu takip konusu çeklerdeki imzaların şahsından südur etmediğine yönelik bir itirazı bulunmamakta, ancak imzaların, şirket adına atıldığını ileri sürmektedir. Fakat, dosyada yer alan Uşak 3.Noterliğince tanzim edilen 16.8.2007 tarihli imza sirkülerinde, adına imza atılan Ölçüm Orman Ürünleri...Ltd.Şti"nin ancak iki yetkilinin müşterek imzasıyla sorumluluk altına gireceği hüküm altına alınmıştır. İlgili Ölçüm Orman Ürünleri...Ltd.Şti.nin bu yöne itirazı olduğu alacaklı tarafından ileri sürüldüğüne göre, TTK.nun 590.maddesi gereği, imzasını inkar etmeyen ve yetki sınırını aşan .takip konusu çeklerden bizzat sorumlu olacaktır.
    Mahkemece bu yön Ticaret sicil Memurluğundan sorularak davacının borçlu sıfatına haiz olup olmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.