19. Hukuk Dairesi 2019/933 E. , 2019/4839 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde, davacı ve feri müdahiller vekilleri ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının davacı aleyhine bonoya dayalı icra takibi başlattığını, taraflar arasında alacak-borç doğuracak hukuki ilişki bulunmadığını, söz konusu bono nedeniyle davacının davalıya borcu bulunmadığını ileri sürerek, davacının davalıya bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu senedin borcu karşılığında davacı tarafından davalıya verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Feri müdahiler ..., ... vekili, müdahale talebinde bulunanların 3. şahıslar olarak davacı yanında feri müdahil olarak yer almak istediklerini, davada davacı lehine hüküm verilmesinde müdahale talebinde bulunanların hukuki yararı bulunduğunu belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre, davacı her ne kadar bonoyu sadece imzaladığını, senedin boş kısımlarının davalı tarafından, iradesi hilafına doldurulduğunu iddia etmiş ise de, davacı tarafından açığı atılan imzadan dolayı senedin iradesi hilafına doldurulduğunu yazılı delille ispat edemediği, kural olarak, senede karşı ileri sürülen her türlü iddia ve savunmanın senetle ispat edilmesi gerektiği, davacının dosya kapsamından, davaya konu "nakden" ibareli bonodan dolayı borçlu olmadığını, bononun sonradan doldurulduğu ve bononun hazırlandığı tarihlerde fiil ehliyetinin bulunmadığı hususlarını ispatlayamadığı, davacı bu iddialarını yazılı delille ispat edemediğine göre dava konusu bono da "nakden" ibareli olmakla bir ödeme aracı niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve feri müdahiller vekilleri ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, bedelsizlik iddiası nedeniyle bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı tarafça açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçundan Tuna Karaboğa ve davalı ... hakkında Biga Cumhuriyet Başsavcılığı"na yapılan şikayet sonucu Cumhuriyet Başsavcılığı"nca düzenlenen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kanun yararına bozma yoluna gidildiği
belirtilmiş, UYAP üzerinden yapılan inceleme sonucunda Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin 22.12.2016 gün ve 2016/8705 karar sayılı ilamı ile Biga Cumhuriyet Başsavcılığı"nca düzenlenen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın reddine ilişkin Çanakkale Sulh Ceza Hakimliği kararının bozulmasına karar verildiği ve dosyanın mahalline gönderildiği anlaşılmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesine göre söz konusu soruşturma evrakı sonucunda verilen karar eldeki dava konusunu doğrudan etkileyeceğinden mahkemece, hazırlık soruşturmasının sonucunun beklenmesi, iddianame düzenlenip dava açıldığı takdirde ceza davasının sonucunun ve kesinleşmesinin beklenmesi, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece eksik inceleme sonucu karar verilmesi doğru olmamış hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı, feri müdahillere ve davalıya iadesine, 17/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.