Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6938
Karar No: 2016/2087
Karar Tarihi: 07.03.2016

Resmi belgede sahtecilik - iftira - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/6938 Esas 2016/2087 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi         2015/6938 E.  ,  2016/2087 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, iftira
HÜKÜM : Mahkumiyet

TCK" nın 61. maddesi uyarınca hakim somut olayda; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. Aynı yasanın “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3/1. maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu itibarla; kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hâkimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir, ancak Anayasa"nın 141, 5271 sayılı CMK" nın 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca hükümde bu takdirin denetime olanak sağlayacak biçimde, hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur. Yasa metinlerdeki ifadelerin tekrarı bu metinlerdeki genel nitelikli ölçütler somut olaya ve faile özgülenmediği müddetçe yeterli bir gerekçe değildir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın sahte nüfus cüzdanı düzenlemesi, suçunu ikrar etmesi şeklinde gerçekleşen olayda, temel cezanın belirlenmesi sırasında daha makul bir oranda alt sınırdan ayrılınması gerekirken sanık hakkında yasal ibarelerin tekrarı ile yetinilerek yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile orantılılık ilkesini zedeleyecek şekilde temel cezanın belirlenmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.03.2016 gününde oyçokluğu ile karar verildi.


MUHALEFET ŞERHİ

Müştekiye ait kimlik belgesindeki resim değiştirilerek tahrifat yapmak suretiyle resmi evrakta sahtecilik ve uyuşturucu satmak için bulundurmak suçundan yapılan soruşturma sırasında bu hüviyeti kullanmak suretiyle iftira saçlarını işlediği sabit kabul edilen, tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında kurulan hükmün "... delillerin tartışılması ve kanaat" kısmında belirtilen "... her iki suç yönünden de sanığın işlediği suçların cezasından kurtulmak, işlemiş olduğu suçun cezasını hiç suçla ilgisi olmayan sahte olarak ismini kullandığı şikayetçiye çektirmeyi amaçlaması, şikayetçinin sonuç ceza alındıktan sonra durumun açıklığa kavuşmasına kadar Adli yönden telafisi güç mağduriyetler yaşamasına sebep olacak mahiyette bulunması, sanıktaki bu yöndeki kastın yoğunluğu, meydana gelen ve gelebilecek mağdurun maddi ve manevi zararının ağırlığı göz önüne alınarak cezaların belirlenmesi sırasında asgari hadden uzaklaşılarak ..." teşdit uygulanmasına yönelik gerekçenin yasaya, oluşa ve dosya kapsamına uygun olduğu kanaatiyle sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılmıyorum.


KARŞI OY YAZISI

5237 sayılı TCK.nun 61. maddesi uyarınca hakim somut olayda; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. 5237 sayılı TCK.nun "Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi" başlıklı 3/1. maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu itibarla; kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hâkimin takdir yetkisi içindedir, ancak Anayasanın 141, CMK.nun 34, 230 ve 289/9. maddeleri uyarınca hükümde bu takdirin denetime olanak sağlayacak biçimde, hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu, yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur.
Somut olayımızda; Sanığın uyuşturucu madde satmak ve bulundurmak suçundan yakalandığında, müştekiye ait olup kendisinin fotoğrafı yapıştırılmak suretiyle tahrif edilmiş nüfus cüzdanını kullanarak kendisini ... olarak tanıttığı, bütün soruşturma işlemlerinin şikayetçi ... adına yürütüldüğü, sanığın, ... ismiyle tutuklanıp cezaevine konulduğu, .....tarihleri arasında bir aydan fazla süre ile ... olarak cezaevinde kaldığı, müştekinin durumu öğrenip şikayetçi olmasından sonra da sanığın kendisini ... olarak tanıtmakta ısrarcı davrandığı, ancak; Cumhuriyet savcısı tarafından müşteki ile yüzleştirildikten ve gerçek ortaya çıktıktan sonra iddiasından vazgeçmek zorunda kaldığı, resmi belgede sahtecilik ve başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçlarındaki suç işleme kastının yoğunluğunun suç tutanakları, yakalama tutanağı, gözlemaltına alınma ve ifade tutanakları, tutuklama kararı ve soruşturma safhasına ilişkin diğer belgelerle dosyaya yansıdığı anlaşılmaktadır.
Yargılama sonunda mahkemece verilen karar ve gerekçesinde ise; öncelikle bütün deliller irdelenerek suçun nasıl sübuta erdiğinin delilleriyle açıklandığı, daire çoğunluğu tarafından da sübutun bu şekilde kabul edildiği, mahkumiyet hükmü kurulurken yasada yazılı cezanın alt sınırdan uzaklaşılması gerekçesinin ise, açıklanan gerekçelere ek olarak; "sanığın iftira suçundan kendiliğinden dönmediği, şikayetçinin C. Başsavcılığına şikayet dilekçesi vermesi üzerine ortaya çıktığı, bu kapsamda sanığın etkin pişmanlık göstererek döndüğünün kabul edilemeyeceği ve her iki suç yönünden de sanığın işlediği suçların cezasından kurtulmak istediği, işlediği suçun cezasını hiç bir suçla ilgisi olmayan, sahte olarak ismini kullandığı şikayetçiye çektirmeyi amaçlaması, şikayetçinin sonuç ceza alındıktan sonra durumun açıklığa kavuşmasına kadar adli yönden telafisi güç mağduriyetler yaşamasına sebep olacak mahiyette bulunması, sanıktaki bu yöndeki kastın yoğunluğu, meydana gelen ve gelebilecek mağdurun maddi ve manevi zararının ağırlığı göz önüne alınarak cezaların belirlenmesi sırasında asgari hadden uzaklaşılarak hüküm kurulmuştur." şeklinde gerekçe oluşturulduğu görülmektedir.
Açıklanan nedenlerle; .... Asliye Ceza Mahkemesinin ...... sayılı kararının alt sınırdan uzaklaşmaya yönelik gerekçesinin, dosya kapsamına, oluşa ve yasaya uygun ve yeterli olduğu kanaatinde bulunduğumdan, hükmün alt sınırdan uzaklaşma gerekçesinin yetersizliğinden söz edilerek bozulmasına ilişkin çoğunluğun düşüncesine katılmamaktayım.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi