20. Hukuk Dairesi 2017/6744 E. , 2017/10111 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... ve davacılar ... ve arkadaşları vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 05/12/2017 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ve duruşma talebinde bulunan davacı ... ile davacılar ... ve Ark. vekili Av. ... geldi, karşı taraftan davalı ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesi ile müvekillerinin ... ilçesi ... plaka mevkiinde bulunan ... Sitesinde malik olduklarını,sitenin 25/07/2004 tarihinde genel kurul toplantısı yaparak, kararlar alındığını, sitenin 2229 ve 210 nolu olmak üzere iki parselden oluştuğunu, bu durumda sitede KMK 2/c vd. maddeleri gereğince; Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanamayacağını, sitenin genel hükümlere tabi olduğunu, dolayısıyla yapılan toplantının kat malikleri değil, müşterek malikler toplantısı olduğunu, her iki parsel maliklerinin müştereken malik oldukları dükkanlar, artezyen kuyusu, fosseptik çukurları, tenis kortu, bahçe vb. yerlerin söz konusu olduğunu, halen var olan tapuda kayıtlı yönetim planının müşterek malikler sözleşmesi olduğunu ve genel hükümler gereğince geçerli olduğunu ve toplantıda alınan kararların sadece müşterek malik olunan yerlere ilişkin olanları bağlayıcı olabileceğini, toplantı tutanağının toplantıyı tutanağa geçiren divan kurulunun yetkisi bulunmaması ve divan heyetince imzalanmadığı için butlanla malul olduğunu, malikleri zarara uğratacağını bile bile kasten gerçeğe aykırı toplantı tutanağı düzenlendiğini, sözleşmenin 14. maddesine göre yöneticilerin maliklerden seçileceği kararlaştırıldığı halde ... ve ..."ın malik olmadıkları halde yöneticiliğe seçildiklerini, kararların pay ve paydaş çoğunluğu ile alınması gerekirken yeter sayıya ulaşılmadan karar alındığını, toplantı esasında bloklara ait çatıların kiremit çatı olarak yaptırılmasına karar verildiğini, oysa buna ilişkin karar yetkisinin parsel maliklerine ait olduğu gibi kiremit çatının tehlike oluşturacağına ilişkin bilirkişi raporu bulunduğunu, ayrıca gelir ve harcamalar konusundaki kararlarında geçersiz olduğunu ileri sürerek, 25/07/2004 tarihli toplantıda alınan tüm kararların uygulamasının tedbiren durdurulmasına, acil işlerin aksamasının önlenmesi için maliklerden veya dışarıdan birinin yönetici-temsilci olarak atanmasına, 25/07/2004 tarihli toplantıda alınan tüm kararların uygulamasının tedbiren durdurulması istemlerinin kabul edilmemesi halinde çatı kararının uygulanması halinde hem can hemde mal kaybı olacağındın bu kararın tedbiren durdurulmasına, 25/07/2004 tarihli toplantının ve alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davacılardan ..."nın kat maliki olmaması sebebiyle aktif husumet ehliyeti bulunmadığından bu davacı yönünden davanın aktif husumet nedeniyle reddine, iptali istenen 25/07/2004 tarihli genel kurul kararlarında mutlak butlanla batıl bir kararın bulunmadığı, davacılar tarafından genel kurul tutanağına derc edilmiş muhalefet şerhi bulunmaması nedeni ile davacıların genel kurulun iptalini talep edemeyecekleri, davaya dayanak yapılan 25/07/2004 tarihli genel kurulda alınan kararların salt çoğunluk ile alınabilecek kararlar olup bu toplantıda alınan kararların iptalini gerektirecek herhangi bir hukuksal nedenin bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.Dava kat malikleri kurul kararının iptali istemine ilişkindir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, mahkemece davacılardan ..."nın kat maliki olmaması sebebiyle davasının husumetten reddine diğer davacıların davasının ise 25.07.2004 tarihli iptali istenen genel kurul toplantısında alınan kararın usulüne uygun olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına 05/12/2017 günü oy birliği ile karar verildi.