Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15042
Karar No: 2018/11391
Karar Tarihi: 28.11.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/15042 Esas 2018/11391 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/15042 E.  ,  2018/11391 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

    2- ...Paz. Ve Alet Oto Paz.Tic.San.Ltd.Şti.
    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 27.11.2018 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ..., geldiler. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... esas 2011/174 karar sayılı ilamı ve aynı mahkemenin ... esas esas 2012/514 karar sayılı ilamları neticesinde açılan tasarrufun iptali davaları ayrı ayrı kabul edildiğini, davalıların borçlu şirket ile diğer davalı ... arasında alım satım akdi muvazaalı olup, bu durum mahkeme kararları ile tespit edilmiş olduğundan davalarının kabulü ile davaya konu taşınmazın kasıtlı ve kötü niyetli olarak 3. kişilere satılması halinde hem satın alanın hem de müvekkilinin zararı söz konusu olacağından dava sonuna kadar tedbir verilmesine bahsi geçen tapu kaydının satışının muvazaalı olması nedeniyle icra dosyasındaki alacak miktarı kadar İİK nun 277. maddesine göre iptaline ve anılan mal üzerine de cebri icra yapabilme yetkisi tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; dava konusu taşınmazı bedelinin tamamını ödeyerek ve üzerinde bulunan ipotek nedeniyle banka ile anlaşarak satın aldığını, 391.000,00 TL"sini nakit 598.673,00 TL"sinin ise bankaya ipotek bedeli ödediğini, tasarrufun yapıldığı tarihte borçlu... Ltd. Şti. aleyhine başlatılan icra takibi bulunmadığını ayrıca davalı müvekkili ile borçlu arasında
    herhangi bir yakınlık ilişkisi bulunmadığını, müvekkilinin ticaret hayatı bir kaç tacirle sınırlandırılmayacak kadar geniş olduğunu müvekkilinin davalı borçlu ile ticari ilişkisinin olması aralarında muvazaalı bir işlem olduğu iddiası için tek başına yeterli olmadığını davacının dilekçesinde sunduğu belgeler müvekkilinin kötü niyetli olduğunu ispatlayacak nitelikte olmadığını bu nedenle davalı borçlu ile müvekkili arasında yapılmış olan satış işleminin muvazaalı olduğu iddia edilemeyeceğini davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... Zirai Ür. Paz. ve Alet Oto. Paz. Tic. San. Ltd. Şti. yetkilisi ... tarafından verilen 02/07/2013 tarihli dilekçesiyle şirketin ortaklarından olduğunu açılan davaya herhangi bir itirazı olmadığını 2006 yılında ekonomik kriz neticesinde işletmiş oldukları fabrikanın alacak verecek ilişkileri bozulması sebebiyle maddi sıkıntıdan kurtulmak amacı ile uzaktan akrabası olan davalı ... ile şahsı ve kardeşleri adına davalı şirketin mallarını diğer davalı ..."a anlaşmalı olarak devrettiklerini, ... ada 4 parsel 56 ada 6, 10 parseldeki taşınmazları ..."a bilgileri dahilinde devrettiklerini ve yaklaşık 1 veya 1,5 yıl süre sonra tekrar kardeşlerine devrettiğini, ayrıca ... Bulvarında olan dairesini kendisine devrettiğini daha sonra bu daireyi davalı ..." a bilgisi dahilinde ... borcunun olması nedeniyle devrettiğini ... ile şirket olarak 2006 ve 2007 yılları arasında 1200,00 TL -1.400,00 TL bedel ile mısır buğdayını aldıklarını bütün ödemeleri yaptıklarını davalı ile alacak verecek işlemleri ile ilgili olarak aralarında herhangi bir alım satım sözleşmesinin mevcut olmadığını davacı asilden 2007 yılında almış olduğu ürünlerin karşılığında kendisine şirketlerine ait çek keşide ederek verdiklerini çekte yazan ödeme günü ile müstahsil makbuzlarındaki tarihler arasında farkın nedeni ise şirket olarak yapmış oldukları alım satımlarda şirketin ödeme gününün ancak çekte keşide ettikleri tarihin uygun olacağından dolayı olup bu alım satım ile ilgili olarak ... ve ... İlçe Tarım Müdürlüğüne gerekli belgeler şirket tarafından verildiğini davalı şirket adına kayıtlı fabrikayı devretmek
    için davalı ... ile anlaştıklarını anlaşma neticesinde şirketin ipotek borcunu bankaya ödemesi için 2007 yılında aralıklı süreler içinde 700.000.00 TL parayı davalı ..."a verdiğini ipotek borcunu vermiş olduğu paralar ile ödeyen davalının fabrikayı üzerine gerçek satış gibi göstererek aldığını bu ve diğer satışların amacı alacaklıların alacaklarını önlemek amacı olduğunu bir süre sonra tekrar devrini istediğinde davalı devir işlemlerini yapmayarak kendisini maddi manevi mağdur ettiğini beyan etmiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve hükme esas alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; tasarrufun iptaline konu ... 115 ada 3 nolu parselin davalı ..."a 07/01/2008 tarihinde satışının yapıldığı davacının ... İcra Müdürlüğünün 2008/1089 sayılı takip dosyasında 25.01.2008 tarihli çeke dayalı takip yaptığı, 30/04/2014 tarihli bilirkişi raporunda borçlu şirkete ait defter ve belgelerde borçlu şirket tarafından düzenlendiği iddia edilen takibe konu 86.000,00 TL"lik 8747 094 numaralı çekin 2007 yılı defter kayıtlarında gösterilmediği bu nedenle çekin müstahsil makbuzları için vadeli verildiğinin ispat olunamadığı, tasarruf tarihi olan 07/01/2008 tarihinde dava konusu taşınmazın değerinin 849.900,00 TL olarak tespit edildiği taşınmazın tapudaki satış değerinin 391.000,00 TL olarak gösterildiği ipotekten dolayı ... tarafından bankaya 598.673,00 TL ödemede bulunulduğu anlaşıldığından taşınmazın satış tarihindeki gerçek değeri ile tapudaki satış ve ipotek bedeli toplamı nazara alındığında bedeller arasında fark bulunmadığı anlaşıldığından açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece davacının ... İcra Müdürlüğünün 2008/1089 sayılı takip dosyasında 25.01.2008 tarihli çeke dayalı takip yaptığı, 30/04/2014 tarihli bilirkişi raporunda borçlu şirkete ait defter ve belgelerde borçlu şirket tarafından düzenlendiği iddia edilen takibe konu 86.000,00 TL"lik 8747 094 numaralı çekin 2007 yılı defter kayıtlarında gösterilmediği
    bu nedenle çekin müstahsil makbuzları için vadeli verildiğinin ispat olunamadığı, bedel farkı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
    Mali müşavirden aldırılan bilirkişi raporunda davacının davalı şirkete elde ettiği zirai ürünlerden olan mısır ile ilgili satışta davacının vergi mükellefi olmaması sebebiyle satışların müstahsil makbuzu ile yapıldığının, davacı davalı şirkete elde ettiği zirai ürünlerden olan mısır ile ilgili satışta 01/09/2007 tarih ve 3290 nolu müstahsil makbuzunun 10/09/2007 tarih ve 230 Y nosu ile yevmiye kaydının yapıldığının davacı davalı şirkete elde ettiği zirai ürünlerden olan mısır ile ilgili satışta 05/10/2007 tarih ve ... nolu müstahsil makbuzunun 10/10/2007 tarih ve 260 Y nosu ile yevmiye kaydının yapıldığını, davalı şirketin yevmiye defterinde bulunan kayıtlarda 3290 ve 3516 nolu müstahsil makbuzları ile alınan emtianın bedelinin açık hesap olarak kayıt edildiği ve ödeme ile ilgili bir muhasebe kaydının olmadığını, dava dosyası içerinde yer alan icra dosyasında dava konusu çek bedelinin ödenmesi ile ilgili ödeme makbuzuna rastlanılmadığını, dava konusu olan 25/01/2008 keşide tarihli Halkbank ... Şubesine ait 86.000.000 TL tutarında olan 8747094 numaralı çekin davalının 2007 yılı defter kayıtlarında olmadığı belirtilmiştir.
    Bilirkişi denetiminde bahsi geçen müstahsil makbuzlarının muhasebe kaydının defterlerde olduğunun belli olmasına, davacı ile davalı borçlu arasında ticari ilişki olduğunun kabul edilmesine göre mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilemez.
    Ayrıca, dava konusu tasarruf ile ilgili taraflar arasında görülen ve Dairemiz incelemesinden de geçmiş kararlar incelendiğinde(Yargıtay 17 HD 2014/22749 -2017/496) 2013/2101-2014/8314- 2012/10816 E- 2012/13091) davalılar arasındaki tasarrufun işyeri devri niteliğinde olduğu gibi borçlu ile davalı 3. kişi arasında tasarruf tarihinden önce var olan ticari ilişki dikkate alındığında 3. kişinin borçlunun mali durumunu bildiği veya bilmesi gereken kişilerden olduğundan İİK 280 maddenin değerlendirilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi de doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 28.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi