11. Ceza Dairesi Esas No: 2012/27524 Karar No: 2014/10471 Karar Tarihi: 29.05.2014
Resmi belgede sahtecilik - memura yalan beyanda bulunmak - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/27524 Esas 2014/10471 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, resmi belgede sahtecilik ve memura yalan beyanda bulunmak suçlarından Asliye Ceza Mahkemesi tarafından suçlu bulunmuştur. Hapis cezasının kanuni sonucu TCK'nun 53. maddesi gözetilerek infaz edilecektir. Resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin karar sanık lehine onanmıştır. Memura yalan beyanda bulunmak suçuna ilişkin karar ise, suç tarihinde yürürlükte olan TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı gerçekleştiği için bozulmuştur. Ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu durumda, sanık hakkındaki kamu davası düşürülecektir. Kanun maddeleri ise; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9, ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8 maddeleridir.
11. Ceza Dairesi 2012/27524 E. , 2014/10471 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, memura yalan beyanda bulunmak HÜKÜM : Sanığın her iki suçtan mahkumiyetine
I. Resmi Belgede Sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hükmolunan hapis cezasının kanuni sonucu olan TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II. Memura yalan beyanda bulunmak suçundan kurulan hükme yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “memura yalan beyanda bulunmak” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 03.03.2003 tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.