MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Tanık ..."ın soruşturma aşamasında sanığın katılan ..."a yönelik olarak “sen beni çıkarmak istiyorsun görürsün sen” dediğini beyan ettiği, kovuşturma aşamasında ise sanığın katılan ..."ı tehdit ettiğine yönelik bir beyanda bulunmadığı anlaşılmakla, tanığın beyanları arasında aşamalarda oluşan çelişkinin giderilmesi ve olay hakkında görgüye dayalı bilgisi olan ve soruşturma aşamasında beyanı alınan Talha Kazan"ın tanık olarak dinlenilmesi ve tüm kanıtların birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2) Sanığın, aynı ortamda bulunan katılan ... ve katılan polis memurları ..., ..., ..."ye karşı aynı nedene dayalı olarak çok kısa aralıklarla peş peşe söylediği birbirinin devamı niteliğindeki hakaret eylemini, tek fiille birden fazla kişiye yönelik olarak gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, hukuken bir bütün halinde tek bir hakaret fiilini oluşturduğu anlaşılmakla, sanığın katılan ...’a yönelik eylemi ile katılan polis memurları ..., ..., ..."ye yönelik eyleminin bağımsız hakaret suçlarını oluşturduğu kabul edilerek ayrı ayrı iki cezaya hükmedilmesi,
Kabule göre ise;
a) Sanık hakkında katılanlar ..., ..., ..."ye yönelik hakaret suçundan TCK"nın 125/3-a , 125/4, 43/1, 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezası yerine hesap hatası yapılarak 1 yıl 1 ay 18 gün hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
b) TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması ve TCK"nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/05/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.