Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/539
Karar No: 2017/987
Karar Tarihi: 24.01.2017

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/539 Esas 2017/987 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, davacının iş sözleşmesinin haksız ve nedensiz feshedildiği iddiasıyla açılmıştır. Davalı ise davacının yıllık izin kullanmasını takiben işe gelmemesi üzerine ihtarname ile çağrıldığını ancak işe başlamadığını belirterek feshi haklı gerekçelerle yaptığını savunmuştur. Mahkeme, davacının yıllık izinde olduğunu ve işe başlamamış olmasının feshi haklı göstermediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak davacının imza atıp atmadığına ilişkin yapılan inceleme eksik kalmıştır. Bu nedenle, karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
4857 sayılı İş Kanunu madde 20
22. Hukuk Dairesi         2017/539 E.  ,  2017/987 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı iş yerinde 01.02.2012 tarihinde penye makinecisi olarak işe başladığını, 08.10.2014 tarihinde iş yerine gittiğinde muhasebeye uğraması gerektiğinin bildirildiğini, muhasebede kendisine istifa dilekçesi imzalatılmak istendiğini ve iş sözleşmesinin 08.10.2014 tarihinde haksız ve nedensiz feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine, işe başlatılmaması halinde tazminat ve boşta geçen süre ücretinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının 08.10.2014-23.10.2014 tarihleri arasında yıllık ücretli izin kullandığını, izin dönüşü 24.10.2014 tarihinden itibaren işe gelmemesine rağmen müvekkilinin... 30.10.2014 tarih ve 10150 sayısında kayıtlı ihtarnamesi ile davacıyı işe çağırmasına rağmen davacının işbaşı yapmaması üzerine iş sözleşmesinin 06.11.2014 tarihinde feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, dosyaya sunulan yıllık izin cetvelinde davacının 08.10.2014-23.10.2014 tarihleri arasında ikinci yıllık izin hakkını kullandığının belirtildiği, PDKS (Personel Devam Kontrol Sistemi) kayıtlarında da davacının belirtilen tarihlerde yıllık izinli olduğunun belirtildiği, bu durumda davalı iş yerinde çalışmakta iken 08.10.2014 tarihinde yıllık ücretli izne ayrılan (yıllık izin defterinde imzası mevcut) davacının, yıllık ücretli izne gönderilme yönündeki davalı işlemini fesih olarak yorumlamak suretiyle dava açmasıyla iş sözleşmesini kendisi feshetmiş olacağından, kendi feshine 20. madde gereğince itiraz hakkının bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı, ayrıca davalı şirket tarafından... 30.10.2014 tarih ve 10150 sayısında kayıtlı ihtarnamede davacının iş sözleşmesinin feshedilmediği, başvurusu halinde çalıştırılacağı belirtilerek işe davete rağmen davacı tarafça işe başlanılmadığı, Yargıtay içtihatlarına göre davalı işverenin işe başlatma davetine rağmen işe başlamayan işçinin işe iade talebinde samimi olmayıp işe iade davasının maddi sonuçlarından yararlanmak istediği kabul edildiği, davacının iş sözleşmesi feshedilmeden iş bu davayı açması ayrıca davalı tarafça işe başlama davetiyesine rağmen işe başlamadığından iş sözleşmesinin işverence geçerli ve haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı kanuni süresi içinde davacı vekili temyiz etmiştir.
    Somut olayda mahkemece, dosyaya işverence sunulan ve davacının imzası bulunan yıllık izin cetveline göre 08.10.2014-23.10.2014 tarihleri arasında davacının yıllık izin hakkını kullandığı kabul edilmiş ise de; davacı vekilince bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, davacının izin kağıdına imza attığını hatırlamadığının beyan edilmesi karşısında, yıllık izin cetvelindeki imza davacıya gösterilerek, gerektiğinde imza incelemesi yapılarak, imzanın davacıya ait olup olmadığı belirlendikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden kesin olarak BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi