Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3779
Karar No: 2016/1690
Karar Tarihi: 30.05.2016

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2015/3779 Esas 2016/1690 Karar Sayılı İlamı

Özet:


10. Ceza Dairesi, 2015/3779 E. ve 2016/1690 K. numaralı dosyada, uyuşturucu madde bulundurma suçundan hüküm giyen bir sanık hakkındaki tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin kararın kanun yararına bozulması için talep edilen dosyayı incelemiş ve yerinde bulmuştur. Sanığın kimlik bilgilerinin başkası tarafından kullanılıp kullanılmadığı araştırılmaması ve ceza ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri seçeneklerinin ayrıntılı şekilde belirtilmemesi nedeniyle karar bozulmuştur. Kararda yer alan kanun maddeleri şöyledir:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/2. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi
- 5560 sayılı Kanun ile değiştirilmiş olan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi
10. Ceza Dairesi         2015/3779 E.  ,  2016/1690 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    YARGITAY
    10. Ceza Dairesi


    Adalet Bakanlığı"nın, 20/06/2014 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında ... Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 15/12/2011 tarihinde 2011/467 esas ve 2011/1601 karar sayı ile verilen tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına ilişkin kararın kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 02/07/2014 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Sanık hakkında, 02/12/2010 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ... Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 15/12/2011 tarihinde 2011/467 esas ve 2011/1601 karar sayı ile sanığın TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası ve 62. maddesi gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince tedaviye ve denetimli serbetlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, hükmün temyiz edilmeden kesinleştiği,
    2- Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı aşamasında, Gaziantep Denetimli Serbestlik ve Yardım Şube Müdürlüğü tarafından hükümlüye yapılan usulüne uygun tebligata rağmen 10 günlük süre içinde şubeye başvurmadığının bildirilmesi üzerine, Mahkeme tarafından 04/02/2013 tarihinde 2011/467 esas ve 2011/1601 ek karar sayı ile 17/09/2010 tarihli hükmün aynen infazına karar verildiği,
    3- Hükümlünün 17/05/2013 tarihli dilekçesinde, "...verilen cezayı kabul etmediğini, suç tarihinde İzmir Buca Kapalı Cezaevinde vatani görevini yaptığını" belirterek aynen infaz kararına itiraz etmesi üzerine; itirazı değerlendiren ... Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 22/05/2013 tarihinde 2013/120 değişik iş sayı ile itirazın kabulüne ve ... Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 04/02/2013 tarihinde 2011/467 esas ve 2011/1601 sayı ile verilen ek kararın kaldırılmasına karar verildiği,
    Anlaşılmıştır.
    B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
    Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Dosya kapsamına göre;
    1- Sanığın kovuşturma aşamasındaki savunmalarında; iddianameye konu kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemini kendisinin gerçekleştirmediğini, esrar taşırken veya kullanırken yakalanmadığını, kollukta alınan ifadeye ilişkin tutanağının altındaki imzanın da kendisine ait olmadığını belirtmesi karşısında; Mahkemece sanığın kimlik bilgilerinin başkası tarafından kullanılıp kullanılmadığının araştırılmamasında,
    2- Mahkemece kullanmak için uyuşturucu madde bulundurduğu kabul edilen, tüm aşamalardaki savunmalarında uyuşturucu madde kullanmadığını beyan eden ve bunun aksini gösteren herhangi bir delil de bulunmayan sanık hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/2. maddesi uyarınca tedaviye hükmedilemeyeceğinin, sadece denetimli serbestlik tedbirine hükmolunmasında zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesinde,
    İsabet görülmemiştir.» denilerek, ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 15/12/2011 tarihli kararının bozulması istenmiştir.
    C) Konunun Değerlendirilmesi:
    28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"la 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinin değiştirilmiş olması karşısında; Mahkeme tarafından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7. maddesi uyarınca, hükümlünün hukukî durumunun yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
    1- Somut olayda, sanığın kovuşturma aşamasındaki savunmalarında; iddianameye konu kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemini kendisinin gerçekleştirmediğini, esrar taşırken veya kullanırken yakalanmadığını, kollukta alınan ifadeye ilişkin tutanağının altındaki imzanın da kendisine ait olmadığını belirtmesi karşısında; Mahkemece sanığın kimlik bilgilerinin başkası tarafından kullanılıp kullanılmadığı araştırılmadığından kanun yararına bozma talebi yerindedir.
    2- 19.12.2006 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun"la değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde; uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında;
    a) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmamış ise, birinci fıkraya göre cezaya hükmedilmeden ikinci fıkra uyarınca sadece denetimli serbestlik tedbirine karar verileceği,
    b) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmış ise, birinci fıkraya göre cezaya hükmedilmeden ikinci fıkra gereğince sadece tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği gibi, altıncı fıkranın yollaması uyarınca birinci fıkradaki ceza ile birlikte ikinci fıkradaki tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilebileceği
    Belirtilmiştir. Mahkeme tarafından karar verilirken, yasal ve yeterli gerekçenin gösterilmesi gerekmektedir.
    Mahkemece gerekçe gösterilmiş ise gösterilen gerekçenin yerinde olup olmadığı olağan yasa yolu incelemesinde denetlenebilir ise de, olağanüstü bir yasa yolu olan kanun yararına bozma isteği üzerine denetlenemez. Ancak Mahkemece hiç gerekçe gösterilmemiş ise bu durum kanun yararına bozma konusu yapılabilir. Diğer yandan, açıkça yasaya aykırı olan veya kendi içinde çelişen bir gerekçe, gerekçe sayılmaz.
    Somut olayda, "hiç bir zaman uyuşturucu madde kullanmadım, hiç bir zaman iddianamede bahsedilen olay başıma gelmedi, hiçbir zaman esrar taşırken veya kullanırken yakalanmadım" demiş olan sanığın bu beyanı gereğince, uyuşturucu madde kullandığının kabul edilip edilmediği Mahkeme tarafından kararda belirtilmediğinden;
    a) Öncelikle sanığın uyuşturucu madde kullandığının kabul edilip edilmediğinin gerekçesiyle birlikte gösterilmesi, sanığın uyuşturucu madde kullandığı kabul edildiği takdirde, Mahkemece ceza ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri seçeneğinin veya sadece "tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri" seçeneğinin seçilmesi ile karar verilmesi,
    b) Sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurduğu, ancak uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmadığı kabul edildiği takdirde ise sadece "denetimli serbestlik tedbirine" hükmedilmesi
    Gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi bu yönden de yerindedir.
    D) Karar :
    Açıklanan nedenlere göre; ... Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 15/12/2011 tarihinde 2011/467 esas ve 2011/1601 karar sayı ile verilen kararın 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 30/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi