17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2002 Karar No: 2018/11379 Karar Tarihi: 28.11.2018
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2002 Esas 2018/11379 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/2002 E. , 2018/11379 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili; 02/04/2013 tarihinde davacıların oğulları ..."in yolcu olarak bulunduğu davalının işleteni ve sürücüsü olduğu aracın karıştığı trafik kazası sonucu..."in vefat ettiğini belirterek 100,000,00 TL"şer manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı ... ve davacı ... için ayrı ayrı 20.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaca istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkmdaki hüküm kurulurken olay sebebiyle . duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K."nun 56.maddesindeki (818 sayılı BK"nın 47. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nın 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Belirtilen hususlar dikkate alındığında, olayın meydana geliş şekli, davacıların ölen oğullarının araçta yolcu olup kusursuz oluşu ve yaşı dikkate alındığında davacılar için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 28/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.