Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/545
Karar No: 2017/979
Karar Tarihi: 24.01.2017

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/545 Esas 2017/979 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı işverenin, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan davacı işçinin işine açıklama yapılmadan son verdiği gerekçesiyle başlatılan dava sonucunda, mahkeme davacının lehine karar vermiştir. Ancak, davalı işveren temyiz etmiş ve Yargıtay da dava şartları yokluğu sebebiyle davanın reddedilmesi gerektiği kararı vermiştir. Bu kararın dayandığı kanun maddesi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesidir. Bu maddeye göre, iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerinde çalışmak gerekmektedir. Davacı işçinin çalıştığı sırada işyerinde otuz işçiden az çalıştığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, davacı işçi iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağı gerekçesiyle Yargıtay davanın reddine karar vermiştir.
22. Hukuk Dairesi         2017/545 E.  ,  2017/979 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin belirsiz süreli iş sözleşmesiyle 01.02.2007 - 07.01.2016 tarihleri arasında iş makinası oparatörü olarak çalıştığını, 07.01.2016 tarihinde yazılı bildirim yapılmaksızın ve fesih sebebi açık ve kesin biçimde belirtilmeksizin işine son verildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine, işe başlatılmaması halinde tazminat ve boşta geçen süre ücretinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı işveren, davacının iş sözleşmesinin haksız ve nedensiz olarak sona erdirilmediğini, süreli olan iş sözleşmesine uygun olarak süre bitiminde sona erdirildiğini ve çalışma karşılıklarının tamamının ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının davalı KDZ/ ...arafından işe alındığı, akabinde bir süre ... bünyesinde çalıştığı, son olarak 08.07.2015 tarihinde .. Hizmet Götürme Birliğine bağlı olarak çalışmaya devam ederken iş sözleşmesinin 31.12.2015 tarihinde işveren tarafından feshedildiği, fesih sebebinin davacıya açıkça ve yazılı olarak tebliğ edilmediği, savunmasının alınmadığı, işveren tarafından yapılan feshin haklı/geçerli olduğunun inandırıcı biçimde ispatlanamadığı, davacının geçici işçi olduğu ve belirli süreli sözleşme ile çalıştığı ve sözleşme süresinin bitiminde iş sözleşmesinin feshedildiği davalı taraflarca ileri sürülmüş ise de, ... kayıtlarından davacının 2007 tarihinden itibaren sürekli ve düzenli olarak olarak (özellikle aralık sonlarında) çıkışının verildiği, ocak ayında tekrar işe giriş bildirgesinin verildiği, bu durumun süreklilik arzetmesi nedeniyle Yargıtay 7. ve 9. Hukuk Dairelerinin emsal içtihatları dikkate alınarak artık belirli süreli sözleşmeden bahsedilemeyeceği, davacının belirsiz süreli sözleşme ile çalıştırıldığının kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davalı temyiz etmiştir.
    ...-Taraflar arasında fesih tarihi itibariyle işverence otuz veya daha fazla işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı ve dolayısıyla davacının iş güvencesi kapsamında kalıp kalmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesidir.
    2-4857 sayılı Kanun’un 18. maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerinde çalışmak gerekir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan sayısı bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. İşçi sayısına ilişkin bu hüküm nispi emredici olduğundan, daha az işçi sayısını öngören sözleşme hükümleri geçerli kabul edilmektedir.
    Otuz işçi sayısının belirlenmesinde fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih itibariyle belirli-belirsiz süreli, tam-kısmi süreli, daimi-mevsimlik sözleşmelerle çalışan tüm işçiler dikkate alınır.
    Dosyadaki belge ve bilgilere göre, davalı işveren işyerinde fesih tarihi olan 2015 yılı Aralık ayında çalışan işçi sayısının otuz kişinin altında olduğu anlaşılmaktadır. Bu bakımdan, davalı işveren işyerinde fesih tarihinde çalışan işçi sayısı otuz kişiden az olup davacı işçi iş güvencesi hükümlerinden yararlanamaz. Mahkemece dava şartları yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
    Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
    ...-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davanın REDDİNE,
    3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 31,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
    4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 27,40 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre ....980,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 24.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi