15. Ceza Dairesi Esas No: 2019/8610 Karar No: 2019/14883 Karar Tarihi: 16.12.2019
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/8610 Esas 2019/14883 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2019/8610 E. , 2019/14883 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 28/03/2019 tarihli ve 2019/35175 soruşturma, 2019/21191 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine dair İstanbul 12. Sulh Ceza Hakimliğinin 13/05/2019 tarihli ve 2019/2307 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 30/10/2019 gün ve 94660652-105-34-11535-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/09/2019 gün ve 2019/92790 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; 5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, Somut olayda, dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı, şüpheli ile müşteki arasındaki olayın hukuki ihtilaf niteliği taşıdığı, anlaşmazlığın çözüm yerinin Hukuk Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, Müştekinin 29/01/2019 tarihli dilekçesi ile şüpheli ..."un güven kazanmak suretiyle kendine ait şirkete müştekiyi de ortak yapacağından bahisle dolandırıcılık suçunu işlediği belirterek şikayetçi olması üzerine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında hiçbir araştırma yapılmadığı, şüphelinin ve müştekinin ifadesine başvurulmadığı, müştekinin şikayet dilekçesinde bahsettiği şirketlerin mevcut olup olmadığının araştırılmadığı, eğer iddia olunduğu gibi bir şirket mevcut ise de şikayete konu olaya ilişkin olarak bilgisi olan şirket çalışanlarının ifadesinin alınması gerektiği gözetilmeden, sadece aradaki uyuşmazlığın hukuki ihtilaf olduğu konusunda bir tespitte bulunarak eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden itirazın reddine dair İstanbul 12. Sulh Ceza Hakimliğinin 13/05/2019 tarihli ve 2019/2307 değişik iş sayılı kararının BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 16/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.