Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/6127 Esas 2016/1231 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6127
Karar No: 2016/1231
Karar Tarihi: 01.02.2016

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/6127 Esas 2016/1231 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmak suçundan TCK'nın 267/1 ve 53. maddeleri uyarınca mahkum edilmiştir. Sanığın adli sicil kaydı göz önüne alındığında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması kararlaştırılmıştır. Sanığın olay tarihinde tramvay durağındaki hırsızlık olayından kaçarken yakalanması sonucu gerçek kimlik bilgilerini açıklaması gereken bir durumda başkasına ait kimlik belgesinde yer alan resmi kendisine benzetecek şekilde sahte kimlik bilgi belgesi düzenlediği ve güven timlerinin kimliği ile ilgili sorularına cevap veremediği tespit edilmiştir. Sanığın gerçek kimlik bilgileri belirlenmiş olsa da bu işlem hapis cezasına sebep olmaktan öte suç teşebbüsü olarak değerlendirilmelidir. Mahkeme kararında ayrıca Anayasa Mahkemesi tarafından 08.10.2015 tarihinde yayınlanan bir iptal kararının da göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 268/1, 267/1 ve 53. maddeleri üzerinde durulmuştur.
16. Ceza Dairesi         2015/6127 E.  ,  2016/1231 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
Hüküm : TCK"nın 268/1 maddesi delaletiyle 267/1, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet, hak yoksunluklarının uygulanması

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tekerrüre esas adli sicil kaydı bulunan sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1-Başka bir suç nedeni ile firari olan sanığın; olay tarihinde tramvay durağında gerçekleşen hırsızlık olayı akabinde kaçarken güven timlerince ayağının altında sakladığı uyuşturucu madde ile yakalanmasına müteakip ibraz etmiş olduğu başkasına ait kimlik belgesinde yer alan resmin kendisine benzememesi ve kolluk kuvvetlerinin kimliği ile ilgili sorulara cevap verememesi üzerine gerçek kimlik bilgilerini açıklaması şeklinde gerçekleşen olayda, dosya kapsamında yer alan tutanaklarda gerçek kimliği ile imzasının bulunduğu hususu da nazara alındığında eyleminin TCK"nın 35. maddesi uyarınca teşebbüs aşamasında kaldığı hususunun gözetilmemesi,
2-TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi zorunluluğu,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 01.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.