Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1290 Esas 2018/11376 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1290
Karar No: 2018/11376
Karar Tarihi: 28.11.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1290 Esas 2018/11376 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/1290 E.  ,  2018/11376 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili; davacının eşi ... "ın 29/11/2012 günü resmi göreve giderken yaptığı tek taraflı kaza neticesinde vefat ettiğini ve davacıların olay nedeniyle mağdur olduklarını belirterek ... için 40.000,00 TL, ... için 15.000,00 TL, için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 70.000,00 TL tazminatın davalı idareden yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; görev itirazında bulunarak 29/12/2012 günü meydana gelen kazada davalı idarenin kusuru bulunmadığını, müteveffanın asli kusurlu olduğunu belirtmek suretiyle davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre meydana gelen kazada davacıların desteğinin %100 kusurlu olduğunun belirtildiği, bu haliyle davacıların davalı bakanlıktan tazminat talep edemeyeceklerinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı ..."nin eşi, diğer davacıların babası ... 29.11.2012 günü resmi görevine giderken sürücüsü olduğu
    araçla gerçekleşen tek taraflı trafik kazası neticesinde hayatını kaybetmiştir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
    Davacıların ölenin salt mirasçısı olmaları sıfatıyla değil 3. kişi sıfatıyla dava açtıkları, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan zararın oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı, dolayısıyla tam kusurlu müteveffa araç sürücüsünün ve onun eylemlerinden sorumlu olan işletenin kusurunun davacıları etkilemeyeceği, sürücünün tam kusuru ile gerçekleşen bu kazada davacıların zarar gören 3. kişi konumunda bulunmasına göre davacıların davalıdan manevi tazminat isteyebilecekleri, manevi tazminat talebinin sigorta şirketine yöneltilemeyeceği gerçeği karşısında HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar, HGK"nun 16.01.2013 gün, ... Esas-2013/74 Karar sayılı ilamlarının kıyasen bu olayda da uygulanması ve manevi tazminat isteminin aracın işleteni sıfatını taşıyan davalı taraftan istenmesini engelleyen herhangi bir hükmün olmadığı gözetilerek işin esasına girilerek davacılar lehine uygun miktarda manevi tazminata hükmetmek gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 28/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.