18. Ceza Dairesi 2015/37305 E. , 2017/6061 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir.
Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın fiiline ilişkin hukuki nitelendirme yapılması gerekir. Somut olayda sanığın üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin hükme esas alınan deliller tartışılıp değerlendirilerek yargılama sonucunda ulaşılan kanaate göre sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ve bunların nitelendirilmesi yapılmadan, gerekçesiz hükümlülük kararı verilmesi,
2- Kabule göre de;
a- Sanık hakkında daha önce kurulan mahkûmiyet hükmünün, sanığın temyizi üzerine bozulması karşısında, CMUK"nın 326/son maddesi gereğince önceki hükümde yer alan ceza miktarından daha ağır ceza verilemeyeceği gözetilmeden hüküm kurulması,
b- Tekerrüre esas alınan mahkumiyetin suç tarihinden sonra kesinleşmesi karşısında, uygulanma imkanı bulunmayan TCK’nın 58.maddesi uyarınca sanığın mükerrirliğine hükmedilmesi,
c- Kamu görevlisine hakaret suçunda temel ceza doğrudan TCK’nın 125/3-a maddesi gereğince belirlenip ardından aleniyet sebebiyle aynı Kanunun 125/4.maddesi uyarınca artırım yapılması gerekirken, temel ceza önce 125/1 maddesine göre tayin edilip ardından sırasıyla 125/4 ve 125/3-a maddelerinin uygulanması suretiyle eksik ceza verilmesi,
d- Sanığın adli sicilindeki kayıtların suç tarihinden sonra kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, daha önceden sabıkası bulunmayan sanık hakkında TCK’nın 51. ve CMK’nın 231. maddesindeki koşullar değerlendirilip, karar yerinde tartışılmadan, sabıka kayıtları gerekçe gösterilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
e- TCK"nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkûm olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
f- TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine 17.05.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.