17. Ceza Dairesi 2019/10409 E. , 2020/424 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçları ile sanıklar ... ve ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süreleri ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü;
I- Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
UYAP"ta yer alan bilgilere göre Antalya İli Merkez İlçesi"nde 19/09/2013 günü yaz saati uygulaması da gözetildiğinde güneşin saat 06.39"da doğduğu, 19.02"de battığı, gece vaktinin 20.02"de başladığı, katılanın beyanlarına göre sanıklar ... ve ..."ın atılı hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarını 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 6/1-e maddesi uyarınca gece vakti sayılan 20.15 ile 21.15 saatleri arasında işlediğinin sabit olduğu anlaşıldığından, sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nun 62. maddesi uyarınca takdiri indirim uygulanmamasına ilişkin hükümde yasal ve yeterli gerekçe bulunduğundan, tebliğnamedeki hükümlerin bozulmasına yönelik görüşe iştirak edilmemiştir.
Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 tarih 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih 2014/140 Esas 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararı kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 232. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendi uyarınca gerekçeli karar başlığında suçların işlendiği zaman diliminin yazılması gerekirken yazılmaması, mahallinde giderilebilir eksiklik olduğundan, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre, sanıklar ... ve ..."ın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden reddiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
II- Sanık ... ve ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/12-463 Esas ve 2018/20 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği belirtilerek sanıklar ... ve ..."un ihtar edilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamede bu konuda bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
1- UYAP"tan alınan nüfus kayıt örneğine göre, sanık ..."ın karar tarihinden sonra, 04/11/2019 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 64/1 ve 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddeleri uyarınca, ölüm nedeniyle hakkında düşme kararı verilip verilmeyeceğinin yerel mahkemece değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2- Hüküm tarihinden sonra 24/10/2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 253. maddesinin 1. fıkrası (b) bendine eklenen (9) numaralı alt bent uyarınca suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nun 7/2. maddesi uyarınca "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." hükmü gözetilerek sanık ..."un eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nun 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun uzlaşma kapsamında bulunması sebebiyle 5271 sayılı CMK"nun 254. maddesi uyarınca 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre katılan ile sanık arasında uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanık ..."tan hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ..."un temyiz talepleri bu bakımdan yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 13/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.