MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu 09/11/2012 havale tarihli dava dilekçesi ile zilyetliğe dayanarak babasından kalan 134 ada 178 sayılı parselin kadastro çalışmalarında davalı Hazine adına tespit gördüğünü belirterek tespitin iptali ve adına tescilini talep etmiştir. Yargılama sırasında dava konusu taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen kısımlar kısmen 134 ada 179-180 nolu parsellerin hükmen ifrazı sonucu oluşan 134 ada 183-184 ve kısmen de 134 ada 179 nolu parsel içinde kaldığı anlaşılmıştır.
... Asliye Hukuk Mahkemesince, ... Kaymakamlığının 03/07/2014 tarih ve 519 sayılı yazısı ile, 28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2014/564 sayılı karar ile dava konusu taşınmazın bulunduğu ... köyünün ... ili merkez bucağına bağlandığının bildirilmesi ve hak iddia edilen diğer kısımların da ... iline bağlı ... köyü sınırları içerisinde kaldığının anlaşıldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
... Asliye Hukuk Mahkemece, imar-ihya yolu ile kazanım şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, zilyetlik iddiası ile açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır. 2003 yılında yapılan kadastro sırasında ... ili, ... ilçesi, ... köyü 134 ada 178 parsel sayılı 372 he 676,29 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak olarak Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 04/12/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.