14. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/14270 Karar No: 2010/82 Karar Tarihi: 18.01.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2009/14270 Esas 2010/82 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2009/14270 E. , 2010/82 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.05.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.06.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., kadastro tespiti ile 14.06 1973 tarihli ve 3 sıra no’lu tapu kaydından revizyon görerek davalı köy tüzelkişiliği adına 120 m² olarak tescil edilen 761 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek çevresindeki tescil harici yerle birlikte 1000. m² olarak tescilini istemiştir. Davalı, 3402 sayılı Kadastro Kanunun 12/3. maddesi uyarınca davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davaya konu yerin kadastro tespiti suretiyle çapa bağlanan 761 parsel sayılı taşınmazdan ibaret olduğu ve taşınmazın kadastro tespitinin 26.04.1976 yılında kesinleştiği, hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre sadece çapa bağlanan ve hakkında tutanak düzenlenen taşınmazlar için getirilmiş bir kuraldır. Dava konusu 761 parsel sayılı taşınmaz için kadastro tutanağı düzenlenmiş ise de 761 sayılı parselle birlikte tescili istenilen tescil harici yer için tutanak düzenlenmediğinden somut olayda Kadastro Kanununun 12/3. Maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin uygulama yeri yoktur. Dava dilekçesinde 14.06.1973 tarihli ve 3 sayılı önceki tapu kaydına dayanılarak 1000 m2. olarak tescili istenilen yerin önceki tapu kaydında yer alan ve halen sağlık ocağı niteliği ile 120 m2. olarak tescil edilen taşınmazın çevresini oluşturan 880 m2.lik alan olduğu anlaşılmaktadır ve bu alanın Türk Medeni Kanunun 713. ve devamı maddeleri ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 18/1 maddesi gereğince Hazine adına tapuya tescili mümkün bulunmaktadır. Buna göre; mahkemece keşif yapılarak 761 parselin alanı dışındaki kalan fakat eski tapu kapsamı içindeki diğer yerler için taraf delilleri toplanıp, iddia ve savunmaları incelenerek hasıl olacak sonuca göre işin esası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddedilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 18.01.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.