3. Hukuk Dairesi 2016/14770 E. , 2017/3244 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki iştirak nafakasının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verildiğini, çocuğun büyüdüğünü, ihtiyaçlarının arttığını, bağlanan nafakanın yetersiz kaldığını, okul ve genel masraflarının arttığını ileri sürerek; davalının müşterek çocuk için ödemekte olduğu aylık 100 TL iştirak nafakasının aylık 400 TL arttırılarak 500 TL"ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; mahkeme tarafından bağlanan nafakayı ödemesine rağmen, İzmir 11.İcra dosyası ile 12.606 TL fazladan ödemek zorunda kaldığını, çocuğun dershaneye ve kursa gitmesinin zorunlu olmadığını, çocuğun yurtta kalmasının da çocuğu olumsuz etkileyeceğini, sığınmacıların kayıt dışı ve asgari ücretin altında rakamlara çalışmaları nedeniyle iş bulamadığını, işsiz olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, iştirak nafakasının 220 TL"ye artırılmasına
karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir.
TMK. nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.
Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkânları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur.
Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.
Tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları gözetildiğinde; yerel mahkemece müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakası miktarı az olup, hakkaniyete uygun bulunmamıştır.
O halde, mahkemece yapılacak iş; müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek, TMK"nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun bir nafakaya hükmetmek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.